MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARAlacaklı tarafından takip borçlusu aleyhine, alacak ilamına dayanılarak ilamlı takip başlatılmış; icra emri tebliği üzerine borçlu İcra Mahkemesine başvurarak, takibin mükerrer olduğunu, alacaklının diğer vekiline makbuz karşılığı ödenen paraların haksızca ve mükerrer olarak tahsil edilmeye çalışıldığını belirterek, takibin bu nedenle ve ödeme nedeniyle iptaline ve %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu alınmış, derdestlik itirazı yönünden davanın reddine, borca itiraz yönünden ise İİK.nun 169/a maddesi uyarınca takibin durdurulmasına ve davalı aleyhine alacağın %20 si oranında tazminata karar verilmiştir. Alacaklı vekilinin temyiz dilekçesinde bildirdiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun 4. ve 5. sayfalarında değerlendirilen toplam 25.000 liralık ödeme miktarının daha önce ilamda hüküm kurulurken düşülmüş olan miktar olduğu, raporda buna ilişkin yapılan mahsubun mükerrer olduğu şeklindeki itirazın daha önce bilirkişi raporuna itiraz olarak da ileri sürüldüğü görülmektedir. Bu konudaki itiraz gerekirse ek rapor alınmak suretiyle sonuçlandırılmadan ve ayrıca takipten kaynaklanan masraf ile vekalet ücretinin hesaplamalara dahil edilmesi gerektiği düşünülmeden eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmadığı gibi, ilamlı takiplerde uygulanması olanaklı olmayıp kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplere ilişkin olan İİK.nun 169/a maddesi uyarınca takibin durdurulmasına ve tazminata hükmedilmesi de isabetsizdir.Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366. ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 31.1.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.