Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1044 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13114 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A R Alacaklı banka tarafından, takip borçluları aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmış; icra emrinin tebliği üzerine borçlu İcra Mahkemesi'ne başvurarak, kredi sözleşmelerindeki imzaların davacı şirketi temsile ve borçlandırıcı işlemler yapmaya yetkili kişilerin eli ürünü olmadığını, imzalara itiraz ettiklerini, hesap kat ihtarı ve hesap özetinin tebliğ edilmediğini, takipte talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu belirtmiş; bu dosya ile birleştirilen 2012/125 Esas sayılı dosyanın şikayet dilekçesinde ise takibe dayanak belgenin icra emrine eklenmediğini, hesap kat ihtarnamesinde borç miktarının açık ve net olarak belirtilmediğini ve yasal 8 günlük sürede ihtarnameye itiraz edilmiş olduğunu, limit aşımının gerçekleştiğini bildirerek takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, kefiller hakkında ilamlı takip yapılmasının mümkün olmadığı, borçlu şirkete yapılan hesap kat ihtarnamesi tebligatının geçersiz olduğu, kat ihtarnamesine süresinde itiraz edilmiş olduğundan şirket hakkında ilamlı takip yapılamayacağı gerekçeleriyle icra emrinin iptaline karar verilmiştir. İİK'nun 150/ı maddesinde "....ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, kredi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa gönderildiğine dair noterden tasdikli bir sureti İcra Müdürüne ibraz ederse, İcra Müdürü bu konuda 149. madde uyarınca işlem yapar" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, icra dosyasında kefil olarak gösterilen borçlular aynı zamanda ipotek verenlerdir. Bu durumda, haklarında ipotekli takip yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı gibi, İİK'nun 150/ı maddesine göre 68/b maddesi koşullarında çıkarılan ihtarnameye itiraz halinde borçluya, İcra Mahkemesi'nde şikayet etme hakkı tanınmış olup, bu itiraz ilamlı takip yapılmasına engel değildir. Ayrıca aynı madde hükmüne göre borçluya çıkarılan ihtarın kredi sözleşmesinde yazılı veya ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliği gerekmekte olup, ihtarname borçlunun kredi sözleşmesindeki adrese çıkarıldığından Mahkeme kararı bu nedenle de yerinde değildir. Bu durumda Mahkemece, borçlunun ihtarnameye itirazlarının İİK'nun 150/ı maddesinin göndermesiyle aynı Kanunun 68/b maddesi çerçevesinde Bilirkişi incelemesi yapılarak değerlendirilmesi ve bu şekilde sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı gerekçe ile icra emrinin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 31.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.