Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10418 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 20 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 03.06.2015 gün ve 338/379 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14.06.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat ... ve karşı taraftan davacı vekili... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:Davacı ... Akıncı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen davalı adına tapuya kayıtlı arsa ve üzerine inşa ettirilen ev yönünden en az yarı oranda katkıda bulunduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle 25.000,00 TL alacağın faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı ... vekili, arsa alımına ve binanın inşa edilmesinde davacının katkısının bulunmadığını ve ev hanımı olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, dava konusu 7 parsele davacının katkı payının olduğunun kabulü ile 25.000,00 TL katkı payının dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 s.lı HMK 33 m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı alacak isteğine ilişkindir.Taraflar, 26.10.1983 tarihinde evlenmiş, 02.11.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 07.06.2013 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu 463 ada 7 parsel sayılı taşınmaza ait dosyada mevcut tapu kaydının incelenmesinden 24.02.2004 tarihinde imar yolu ile davalı eş adına tescil edilmiştir. Davacı kadın arsanın alımına kendisinin ve aliesinin karşılıksız desteği, evin yapımına ise tarla işlerinde ve bizzat evin yapımında çalışmak suretiyle katkıda bulunduğunu iddia etmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 s.lı TMK 179 m).Dosya içeriği, toplanan deliller, taraf beyanları ve tanık ifadelerine göre arsanın alımı ve inşaatın yapımının taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 öncesi gerçekleştirildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece, davacının hem arsanın alımı hemde evin yapımına katkıda bulunduğunun kabulü ile alacağa hükmedilmiş ise de; dosyanın kapsamından davacı kadın ev hanımı olup tarlada çalışmak suretiyle elde ettiği gelirle ve bizzat inşaatta çalışmak suretiyle sadece evin yapımına katkıda bulunduğu anlaşılmaktadır. Başka bir anlatımla; davacının arsa alımına maddi yada hizmet katkısı kanıtlanamamıştır. Bu açıklamalara göre daha az oranda belirlenecek katkının kabulü ile sadece ev yönünden davacı lehine alacak miktarı belirlenmesi gerekirken hem arsanın alımı hem inşaatın yapımına %50 oranında katkıda bulunduğunun kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.350,00 TL Avukatlık Ücreti'nin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine, 427,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 14.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.