MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Tazminat... ve ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil, tazminat davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekilince davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacılar vekili, 2005 yılında hükmen ... adına tescil edilen ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde davalıların murisi ...'ın kullanımında olduğunun yazılı olduğunu, taşınmazın Kadastro Mahkemesi'nde davalı olduğu dönemde 1.8.1990 tarihinde yapılan harici satış sözleşmesiyle davalının 1.500 m2'lik yeri 30 milyona davacı ...'e, 2.000 m2'lik yeri ise 40 milyona diğer davacı ...'a satarak parasını aldığını açıklayarak satın alınan yerlerin tapu kaydının iptali ile vekil edenleri adına tesciline; bu mümkün olmadığı takdirde davalıya ödenen satış bedeli nedeniyle şimdilik 9.500 TL'nin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmesini istemiş, 20.01.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle talep miktarını 66.511,18 TL olarak arttırmıştır.Davalı vekili, taşınmazın 14.10.2005 tarihinde kesinleşen mahkeme kararıyla dava dışı ... adına tescil edildiğini, satış bedelinin bu tarihe göre hesaplanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, tespit edilen uyarlama bedeli olarak 15.354,44 TL'nin davalıdan alınarak davacı ...'a verilmesine, bu miktarın 4.750 TL'sine dava tarihinden itibaren, 10.604,44 TL'sine ıslah tarihi olan 20/01/2014 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, 11.515,83 TL'nin davalıdan alınarak davacı ...'e verilmesine, bu miktarın 4.750 TL'sine dava tarihinden, 6.765,83 TL'sine ııslah tarihi olan 20/01/2014 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dava, harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde geçersiz satış nedeniyle ödenen bedelin tahsiline ilişkindir. Davacıların kademeli taleplerinden tapu iptal tescil talebinin reddedilip, bedel (tazminat) isteği yönünden denkleştirici adalet kuralları uyarınca satış sözleşmesindeki satış bedelinin uyarlanması-//-yoluna gidilerek hesaplama yapılması doğru ise de; hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Söz konusu rapor incelendiğinde; bir bankacı ve iki mali müşavir tarafından rapor düzenlendiği, satış bedelinin ulaşabileceği değer hesaplanırken ölçü olarak mevduat faizi, döviz, altın ve enflasyon parametrelerinin baz alınarak uyarlama yapıldığı, bu suretle satış bedelinin ulaştığı değerin tespit edildiği, mahkemece hüküm kurulurken bu bedelin esas alındığı anlaşılmaktadır. Dairenin ve Yargıtay'ın istikrar kazanmış uygulamasına göre bilirkişi kurulu tarafından hesaplamaya ölçü alınan parametrelerin eksik olduğu görülmektedir.Ayrıca, dava konusu parselden davalı tarafından aynı şekilde dava dışı kişilere satılan yerler hakkında aynı taleple ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... karar sayılı dosyasında açılan davada tespit edilen uyarlama bedelleri ile eldeki davada tespit edilen uyarlama bedelleri arasında fahiş denebilecek oranda fark bulunduğu, bu davada verilen kararın Yargıtay 13.Hukuk Dairesince onanarak ... tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Bu nedenle uyarlama bedeli hesaplanırken emsal niteliğindeki bu kararın da mahkemece değerlendirilmesi gerekir.Harici satış nedeniyle düzenlenen 1.8.1990 tarihli satış sözleşmesinde yazılı satış bedellerinin davacılar tarafından davalıya ödendiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. O halde mahkemece yapılacak iş; dosyanın bir hukukçu, bir mali müşavir veya muhasebeci ve bir bankacıdan oluşturulacak üçlü bilirkişi kuruluna tevdi edilmesi, satış sözleşmesindeki bedelin ödeme tarihinden itibaren belirlenen TEFE–ÜFE endekslerindeki artışlar, altın, döviz fiyat ve kurlarındaki artışlar, işçi ve memur aylıklarındaki artışlar ile benzeri ekonomik etkenler gözetilerek dava tarihine kadar uyarlamanın yapılması, uyarlanma suretiyle dava tarihinde vardığı değerin belirlenmesinin istenmesi, bu konuda gerekçeli, karşılaştırmalı, tarafların ve Yargıtay’ın denetimine elverişli rapor alınması, ödenen bedelin dava tarihindeki uyarlanmış güncel değerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi, yukarıda belirtilen ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... sayılı dava dosyasında karara esas alınan bilirkişi ile eldeki davaya sunulan bilirkişi raporlarındaki farklılığın üzerinde durulması, gerekçeleriyle açıklanması, daha sonra toplanan tüm delillerin göz önünde bulundurulmasından ibarettir. Bu hususlar gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Tarafların temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde davacıya, 296,65 TL peşin harcın da davalıya iadesine 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.