Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10322 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2521 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Eşya, Değer Artış Payı ve Katılma AlacağıDavacı-birleşen dosya davalısı ... ile davalı-birleşen dosya davacısı...aralarındaki eşya, değer artış payı ve katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 1. Aile Mahkemesi'nden verilen 15.07.2014 gün ve 1331/923 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı-birleşen dosya davalısı vekili ve davalı- birleşen dosya davacısı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacı/davalı ... vekili, müşterek konuta yapılan tadilat masrafı ve ev eşyası nedeniyle 8.000,00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir, davalı/davacının davasının reddini savunmuştur. Davalı/davacı ...... vekili, evlilik birliği içinde edinilen araç nedeniyle 7.500,00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir, davalı/davacının davasının reddini savunmuştur. Davalı/davacı vekili 27.06.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını artırarak toplam 19.300,00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, eşya alacağına yönelik davanın kısmen kabulü ile, 6.500,00 TL alacağın davalı/davacıdan alınarak davacı/davalıya verilmesine, tadilata ilişkin talebin husumet nedeniyle reddine; mal rejimin tasfiyesine yönelik talebin kabulü ile, 6.500,00 TL alacağın davacı/davalıdan alınarak davalı/davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davacı/davalı vekili ve davalı/davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, tarafların aşağıdaki 2. ve 3. bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, eşya alacağı, artık değere katılma alacağı ve değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir..//..Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 sayılı TMK m. 227). Denkleştirme (TMK m. 230) hariç, tasfiyeye konu malvarlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK m. 227/1). Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK m. 227/2). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır. Artık değere katılma alacağı ise; eklenecek değerlerden (TMK m. 229) ve denkleştirmeden (TMK m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK m. 231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m. 236/1). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur.Değer artış payı ve artık değere katılma alacak miktarları hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malın, bu tarihteki durumuna göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değeri esas alınır (TMK m. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1.). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK'nun m. 222). Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse, konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.Somut olaya gelince; eşler, 10.08.2008 tarihinde evlenmiş, 08.12.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202). Tasfiyeye konu 34 DG 7272 plakalı araç eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 28.09.2009 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır.Yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede;Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, alacak talebine konu edilen ... plakalı aracın 23.000,00 TL ye alınırken davacı/davalı ... adına trafik siciline kaydedildiği, alım bedelinin davalı/davacı kadının ziynetlerinin bozdurulması ve kadının annesinin bağışı olan 18.000,00 TL ve 5.000,00 TL kredi kullanılarak alındığı; 18.000,00 TL lik kısmın davacı/davalı kadının kişisel malından karşılanan bölümün 4.350,00 TL sinin mal rejimi sona ermeden (boşanma dava tarihinde önce) banka havalesi ile davalı/davacının annesine iade edilmiş olduğu hususu, toplanan deliller ve taraf beyanları ile anlaşılmaktadır. Bu durumda, aracın bedelinin 13.650,00 TL'nin davalı/davacının kişisel malından karşılanmış olduğu, kalanın da edinilmiş mallardan karşılandığının kabulü gerekir. Aracın alımında kullanılan banka kredi borcundan mal rejimi sona ermeden önce (2) taksiti ödenmiş olduğundan, mal rejimi sona erdiği tarihten sonrasına kalan (10) taksit borcun tasfiyede dikkate alınması gerekmektedir. Bu durumda, davacı /davalı kadın eşin hem değer ardış payı alacağı hem de artık değere katılma alacağı mevcuttur. Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenleme, Dairemiz ilke ve uygulamaları çerçevesinde, değer artış payı .//..alacağı için TMK 227. madddesi gereğince, artık değere katılma alacağı için de TMK 231. maddesi gereğince hesaplama yapılabilmesi için hesap bilirkişisinden ek rapor alınması, yeterli olmadığı takdirde yeniden denetime elverişli rapor alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.3-Toplanan delillerden dava konusu edilen ev eşyalarından ... davalı/davacı kadına ait ve kişisel malı olduğu ispatlandığı halde, eşya alacağına dahil edilerek fazla alacağa hükmedilmesi de doğru olmamıştır. Hükmün bu sebeple de bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda 2. bentte gösterilen sebeplerle davacı/davalı ... yararına, 3. bentte gösterilen sebeplerle davalı/davacı ... ... yararına 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; tarafların diğer temyiz itirazlarının yukarda 1. bentte gösterilen sebeplerle reddine, ve HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 335,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı-birleşen dosya davalısı ...'ye iadesine ve 560,81 TL peşin harcın da davalı-birleşen dosya davacısı ...'e iadesine, 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.