Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1025 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13727 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/05/2013NUMARASI : 2013/303-2013/339Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARBorçlu vekili, alacaklılar vekili tarafından vekil edeni aleyhine Diyarbakır 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/667 Esas ve 2013/113 Karar sayılı ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibi başlatıldığını, alacaklının 6352 sayılı Yasa'nın 58. maddesi ile değişik 2577 sayılı Yasa'nın 28. maddesinin 2. fıkrasına göre vekil edeni İdareye yazılı başvuruda bulunarak, alacağının ödenmesini talep edip, 30 günlük kanuni bekleme süresinden sonra ödeme yapılmaması halinde icra takibi başlatması gerekirken, bu yasal zorunluluğun yerine getirilmediğini bildirerek takibin ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiş; Mahkemece şikayetin kabulü ile Diyarbakır 3.İcra Müdürlüğü'nün 2013/303 Esas sayılı takip dosyasında icra emrinin iptaline karar verilmiş; hüküm alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Talep, İİK'nun 41.maddesi yollamasıyla İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayete ilişkindir. 6352 sayılı Yasa'nın 58. maddesi ile Değişik 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/2 maddesinin “...Konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalarda hükmedilen miktar ile her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri, davacının veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren birinci fıkrada belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yatırılır. Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde ödeme yapılmaması halinde, genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur..." hükmünü içermektedir. Ancak, 2577 sayılı Yasa'nın 1. maddesi uyarınca; Danıştay, Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemeleri'nin görevine giren uyuşmazlıkların çözümü, bu Kanunda gösterilen usullere tabi olup, Yasa'nın 28/2. maddesine ilişkin anılan değişikliğin, adli yargı mahkemeleri tarafından verilen ilamların infazında uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Takip dayanağı ilam adli yargıdan verilmiş adli yargı ilamı olup, anılan Yasa kapsamında uygulama yapılamaz. Mahkemece şikayetin reddi gerekirken, anılan gerekçeyle kabulü isabetsizdir SONUÇ: Davalı-alacaklılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK. m.297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 23.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.