MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair...1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 06.03.2012 gün ve 182/101 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacı ... dava dilekçesinde; köyde olmadığı bir sırada yapılan kadastro çalışmalarında, 157 ada 16,165 ada 60,82, 186 ada 86,171 ada 25 ve 235 ada 1 sayılı parsellerin davalılar adına tespit ve tescil edildiklerini, 157 ada 16, 165 ada 82 sayılı parsellerin annesi...’dan geldiğini, ölümü ile yasal mirasçıları olan kendisiyle kardeşlerine kaldığını, 165 ada 60, 166 ada 86, 171 ada 25 ve 235 ada 1 sayılı parsellerin ise, babası ...’dan intikal ettiklerini, ölümü ile mirasçılarına kaldığını, anne ve babasından gelen taşınmazların mirasçıları arasında taksim edilip paylaşılmadığını, müşterek olarak zilyet ve tasarruflarında bulunduğunu açıklayarak her taşınmazın tapu kaydının ¼ pay oranında iptali ile adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili 09.06.2009 tarihli cevap dilekçesinde; taşınmazların miras bırakan tarafların anneleri ... ile babaları ...’dan kaldığı, davacı tarafından ileri sürüldüğüne göre, her ikisinin terekesi el birliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğunu, bu nedenle terekeye temsilci atanması gerektiğini, bundan ayrı davacı ...... 6. Noterliği'nde düzenlenen 14 Kasım 2007 tarih ve ... yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki vekaletname ile... ile ... ilçesi,... Köyü hudutları dahilinde bulunan bilumum taşınmazlardaki hak ve hisselerini dilediği kişilere satmaya ve intikal ettirmeye dair vekaletname verildiğini, bu işlem karşılığında davacıya tanıklar huzurunda 15.000,00 YTL ödediklerini, asıl olan buralardaki hisselerinin tamamını vekil edenlerine satması esas olup, işlem yapmak üzere de vekaletname verildiği, taşınmazların bedelinin tamamen davacıya ödendiğini ve o tarihten beri de vekil edenlerinin zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, “..taraf beyanları ve tanık anlatımları ile dosya kapsamında bulunan vekaletname, azilname ve tapu kayıtları birlikte değerlendirildiğinde davacının murislerinden intikal eden taşınmazlardaki miras paylarının davalılara devrettiğini, karşılığında 15,000 TL aldığını, vekaletnamenin bu amaçla verildiğini, tüm taşınmazları kapsadığını ve davacının davasının ispatlayamadığını..” gerekçe göstermek suretiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik mirasbırakanlardan intikal ve eklemeli zilyetlik hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK'nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğince açılan miras payı oranında iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece,... 6. Noterliği'nde düzenlenen 14.11.2007 gün ve... yevmiye numaralı taşınmazların satışına ilişkin vekaletname kapsamı esas alınarak davanın reddine karar verilmiş ise de, Mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Davacı dava dilekçesinde, taşınmazların bir kısmının annesi...’den, diğerlerinin babası ...’dan kaldığını, bu nedenle iptal ve tescil isteğinde bulunduğunu belirtmiş, 05.11.2009 tarihli yargılama oturumunda ise, annesinin evinin kardeşinin çocukları tarafından 60,000 TL ye satıldığını, bu ev nedeniyle payına düşen 15,000 TL'yi aldığını, diğer taşınmazlar için herhangi bir para almadığını, annesinin tarlaları ile babasından kalan evlerinin aynen durduğunu, bunlardaki miras paylarını istediğini açıklamıştır. Hükme esas alınan ... 6. Noterliği'nden düzenlenen “Düzenleme Şeklinde Vekaletname” üzerinde yapılan incelemede, davacı ... tarafından davalı ... ile ...’a satış için vekaletname verildiği belirlenmiştir. Miras payının devrine ilişkin herhangi bir ibare içermemektedir. “.. Vekaletnamede taşınmaz alımı ve satışı için yetki verildiği, muris ve murisi evelerlinin vefatı nedeniyle adına intikal etmiş veya edecek olan ...ı ile ... İlçesi ... hudutları dahilinde bulunan bicümle gayrimenkullerindeki bilumum hak ve hisselerinin tamamını veya bir kısmını dilediği kişiye veya kişilere dilediği bedel ve koşullarla toptan veya parça parça hisseli veya hissesiz olarak satmaya satış bedellerini almaya, sulh ve ibraya, ilgili Tapu Sicil Müdürü ve görevli Tapu Memuru huzurunda kesin ferağ takrirlerini vermeye tescil talebinde bulunmaya..” yetkilidir biçiminde açıklamaya yer verilmiştir. Görüldüğü gibi miras bırakanlarından gelen taşınmazlardaki miras paylarının devri (TMK.m.677) ile ilgili herhangi bir ibare yer almamaktadır. Sadece alım satım konusunda yetki verildiği saptanmıştır. Mahkemece, 12.05.2009 tarihli kararında, 157 ada 16 sayılı parselin Kadastro Mahkemesinde davalı olması nedeniyle Mahkemenin görevsizliğine, tutanağın ...Kadastro Mahkemesi'ne gönderilmesine 166 ada 86, 171 ada 25 ve 235 ada 1 sayılı parsellere ilişkin isteğin reddine, 165 ada 60 ve 82 sayılı parsellere yönelik davanın tefriki ile Mahkemenin ayrı bir esasına kaydına karar verildiği ve davanın sadece tefrik edilen 165 ada 60 ve 82 sayılı parsellerle ilgili olduğu, bu nedenle temyiz incelemesinin bu parsellerle sınırlı olarak yapılması gerektiği anlaşılmıştır. Dosya arasında bulunan tapu kayıtları üzerinde yapılan incelemede 165 ada 60 parselin... oğlu ..., aynı ada 82 sayılı parselin ise, ....çocukları davalı ... ve ... adlarına ½'şer pay oranında tapuda kayıtlı oldukları saptanmıştır. Az önce de açıkladığı gibi, söz edilen vekalatname sadece satış ve alım yetkisine içermekte olup, miras payının devrini içermediğinden ve verilen 15,000 TL para da davacının annesine ait satılan evden gelen para olduğundan, bu vekaletnameye dayalı olarak yazılı biçimde hüküm kurulması dosya kapsamı ile örtüşmemektedir. Söz konusu 15,000 TL'nin ev dışındaki taşınmazlarla ilgili olduğu yönündeki savunma da kanıtlamamamıştır. TMK'nun 6. maddeleri uyarınca herkes iddia ve savunmasını kanıtlamakla yükümlüdür.Şu halde Mahkemece, yapılacak iş, dava konusu 165 ada 60 ve 82 sayılı .//..parsellerin tarafların miras bırakanları....yada ...’dan kalıp kalmadığı, kalmış ise yöntemine uygun bir biçiminde tüm mirasçıların katılımıyla yapılmış bir tereke paylaşımının olup olmadığı hususları dinlenecek Yerel Bilirkişi ve tanıklardan sorularak saptanması, tereke malı olduğunun anlaşılması halinde davacının veraset belgesindeki miras payı esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamıyla örtüşmeyen bir gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve kanına aykırıdır. Davacı ...’un temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve istek halinde 21,15 TL peşin harcın temyiz eden davacıya iadesine14.01.2013 tarihine oybirliğiyle karar verildi.