Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10073 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18820 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Konya 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/04/2013NUMARASI : 2012/620-2013/372Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARSair temyiz itirazları yerinde değil ise de ; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11, Avukatlık Kanunu'nun 41 ve HMK'nun 73, 81, 82 ve 83. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Somut olayda borçlu diğer itirazları yanında, takip dosyasında vekilleri olduğu halde, asile yapılan kıymet takdiri raporu tebliğ işleminin usulsüz olduğunu da şikayet olarak bildirmiştir. Mahkemece, tebliğatın borçlunun kredi sözleşmesindeki adresine çıktığı, bila ikmal iade edilmesi üzerine, Tebliğat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, yapılan işlemde bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm, borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Takip dosyası incelendiğinde; borçlunun vekili Av. S.. Ç.. vasıtasıyla Konya 1. İcra Hukuk Mahkemesi 'nin 01.04.2010 tarih 2010/127 esas ve 2010/385 karar sayılı dosyasında, takibin iptalini talep ettiği, davanın reddine dair ilam örneği takip dosyasında bulunduğu halde, bu tarihten sonra kıymet takdir raporunun asil şirkete çıkartıldığı ve 03.12.2011 de bila tebliğ iadesi üzerine, yeniden yapılan kıymet takdirine ilişkin raporun ise, yine bu adrese Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi gereğince 22.06.2012'de tebliğ edildiği görülmektedir. Bu durumda, Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereğince kıymet takdiri raporunun borçlu vekiline tebliğ edilmesi gerekirken bu gerekliliğe uyulmadığından tebliğatın usulsüz olduğu nazara alınarak, şikayetin kabulüne karar verilmesi yerine anılan, şikayetinde reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz isteminin kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366 ve HMK.nun 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.