Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1004 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 772 - Esas Yıl 2008





M……… ile Hazine ve B... Belediye Başkanlığı aralarındaki tapu iptali ve tescil davasında mahkemenin görevsizliğine dair (Doğanhisar Sulh Hukuk Hakimlîği'nden verilen 05.06.2007 gün ve 383/232 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı M…….., satın alma, miras yoluyla intikal ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle dava dilekçesinde mevkii ve sınırlan yazılı bulunan bir parça tapusuz taşınmazın adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili ile davalı B... Belediye Başkanlığı vekili, ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır. Mahkemece, yargılama devam ederken dava konusu taşınmaz hakkında 520 ada 92 parsel numarası verilmek suretiyle kadastro tutanağı tanzim edildiği gerekçesiyle Kadastro Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili Doğanhisar Kadastro Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesi üzerine; hükmün, esası ve avukatlık ücretine ilişkin bölümü, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27/1. maddesi hükmüne göre "mahalli hukuk mahkemelerinde görülen kadastro İle ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine kendiliğinden devrolunur". Aynı Kanun'un 26/son maddesi hükmüne göre de, "Kadastro Mahkemesinin yetkisi, her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar". Somut olayda: Doğanhisar Kadastro Müdürlüğü'nün mahkemeye hitaben yazdığı 28.06.2006 tarih ve 1156 sayılı yazısından; dava konusu edilen taşınmazla ilgili kadastro çalışması yapıldığı, 520 ada 92 parsel olarak kadastro tutanağının tanzim edildiği ve bu yazıya ekli olan kadastro tutanağının edinme sebebinde de, eldeki dava dosyası ile davalı olduğu belirtilerek, tutanağın malik hanesi boş bırakılmak suretiyle 28.06.2006 tarihinde Kadastro Mahkemesine gönderildiği anlaşıldığına göre, yazılı şekilde mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacının hükmün esasına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün esasına ilişkin bölümünün ONANMASINA, Davacının, hükmün avukatlık ücretine ilişkin bölümüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlarla ilgili olarak, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca genel mahkeme tarafından verilen görevsizlik kararı devir karan niteliğinde olup, davacı avukatlık ücretinden sorumlu tutulamaz. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/son maddesi de bu gibi durumlarda avukatlık ücretine hükmedilemeyeceğini öngörmüştür. Mahkemece, davacının avukatlık ücretinden sorumlu tutulmaması gerekirken, değişik düşüncelerle usul ve kanuna aykırı bir şekilde davalılar yararına ayrı ayrı 250,00'şer YTL vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmamıştır. Davacının, hükmün avukatlık ücretine ilişkin bölümüne yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 4. ve 5. bendinde yazılı bulunan 250,00'şer YTL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine yönelik bölümünün açıklanan nedenlerle ve HUMK'nın 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA) ve 13,10 YTL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 90 YKR'nin temyiz edenden alınmasına 25.02.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.