MAHKEMESİ : Adana 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/03/2013NUMARASI : 2013/65-2013/161Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A RŞirkayetçi vekili başvurusunda, borçlu S. A.'nın 09.05.2012 tarihinde öldüğünü, mirası reddettiklerini, bu durumun borçlu adına tahakkuk eden emekli ikramiyesini alabilmelerini engellemeyeceğini, emekli ikramiyesine konan haciz blokesi nedeniyle kendilerine ödenmediğini ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir.Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir. Hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup olayların hukuki nitelendirmesini kendisi yapar.İstihkak davasının amacı hacizli eşya ya da hak üzerinde cebri icranın devam edip etmeyeceğini belirlemektir. İstihkak davasının görülebilmesi için, geçerli ve süresinde yapılmış bir istihkak iddiasının bulunması gerekir. Borçlunun üçüncü kişi lehine, üçüncü kişinin kendi lehine, borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran üçüncü kişinin diğer bir üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunması mümkündür. (İİK'nun 96/1, 85/2. mad.)Somut olayda şikayetçi vekili tarafından İcra Mahkemesi'ne, verilen dilekçede, borçlu hakkında sürdürülen takip nedeniyle haczedilen emekli ikramiyesinin kendilerine ait olduğu belirtilmiş ve haczin kaldırılması isteminde bulunulmuştur. Üçüncü kişinin başvurusu açıklanan bu şekliyle istihkak davası niteliğindedir. Dilekçede şikayetten söz edilmesi HMK'nun 33. maddesi uyarınca "hukuki tavsif hakime aittir" kuralını değiştirmez.Bu durumda Mahkemece yapılacak iş öncellikle haczin kaldırılması isteminin istihkak davası olarak vasıflandırılarak yargılamayı istihkak prosedürüne göre sürdürmek, tarafların delillerini toplayıp varsa noksan harcı tamamlattırdıktan sonra sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 23.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.