MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 5607 sayılı Kanuna MuhalefetHÜKÜM : Hükümlülük, müsadereYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;1-Ele geçen eşyanın niteliğine ve suç tarihine göre, sanığın 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa'nın 8/4.maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi,2-Adli sicil kaydına göre sabıkasız olup, CMK'nın 231.maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geriye bırakılması müessesine engel hali bulunmayan sanığın talimatla alınan 26/11/2012 tarihli savunmasında, taksitlendirilmesi halinde kamu zararını gidereceğini ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılması müessesinden yararlanmak istediğini de beyan ettiği nazara alınarak, eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükümlülükler toplamının kamu zararı olduğu bildirilerek süre verilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde CMK'nun 231/9.maddesi de gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken "sanığın geçmişteki hali, suç işleme hususundaki eğilimi ve sabıkalı olması" şeklindeki dosya içeriği ile uyumlu ve yerinde olmayan gerekçelerle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,3-Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi'nin davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Yasa'nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sanığın cezada kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 03/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.