Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9075 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 19183 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Kaçakçılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Sanıkların her iki suçtan hükümlülüklerine, müsadereYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;I- Suçtan doğrudan zarar gören Gümrük İdaresi vekilinin CMK 260. maddesi gereğince hükmü temyize yetkisi bulunduğu gözetilerek; sanık ..., sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ve Gümrük İdaresi vekilinin kaçakçılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyizlerine göre yapılan incelemede; 1-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanıkların kendi altsoyları üzerindeki velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmeye, altsoyları dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hiçbir ayrım yapılmaksızın koşullu salıvermeye kadar hak yoksunluğuna hükmolunması,2-Sanıklar hakkında tayin edilen adli para cezasının taksitle tahsiline karar verilirken, 5237 sayılı TCK'nın 52/4 maddesi hükmüne aykırı olarak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde taksit aralığının karar yerinde gösterilmemesi,Yasaya aykırı, sanık ..., sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ve Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden ve bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesi uyarınca, 1-Hükümden TCK' nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılması, yerine “24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararındaki iptal edilen hususlar gözetilerek, 5237 sayılı TCK’ nun 53/1-2-3 madde fıkralarının tatbikine,” ifadesinin eklenmesi,2-Taksitlendirmeye ilişkin fıkrada “10 eşit aylık” ibaresinden önce gelmek üzere “ birer ay ara ile” ibaresinin eklenmesi ve diğer hususların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II- Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik temyiz incelemesine gelince; 1-... Gümrük Müdürlüğü'nün, suça konu gümrük beyannamesine ilişkin 20/08/2007 gün ve 18793 sayılı cevabi yazısına göre; sahte olarak düzenlenen gümrük beyannamesinin, duruşmaya getirtilerek mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri denetime olanak verecek şekilde zapta geçirilmeden ve Gümrük Müdürlüğü'nün 18793 sayılı cevabi müzekkeresindeki belirtilen hususlar ile imzasız olduğu da gözetilerek, belgenin hukuki sonuç doğuracak nitelikte bulunup bulunmadığı ayrıca iğfal kabiliyetinin ne şekilde oluştuğu tartışılmadan ve belge aslı denetime olanak sağlayacak şekilde dosya içinde bulundurulmadan ekspertiz raporuna dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, 2-Sanıkların olayda Gümrük Müdürlüğü'ne ait mührü sahte olarak hazırlayıp kaçak sigara taşıdıkları aracın brandasına bu mührü takmak sureti ile kullanma eylemleri, 5237 sayılı TCK'nın 202/2. maddesinde düzenlenen mühürde sahtecilik suçunu oluşturmasına rağmen, bu suçtan dava açılmadan resmi belgede sahtecilik suçundan ceza tayini ile sanıkların sahte olarak düzenleyip kullandıkları gümrük mührü ile gümrük beyannamesini farklı zamanlarda düzenlediklerine ve kullandıklarına dair bir tespit bulunmamasına rağmen, 5237 sayılı TCK'nın 43 maddesinde yer alan "değişik zamanlarda" koşulunun gerçekleşmediğinden anılan hükmün uygulanamayacağı ve belge sayısı ile zarar miktarının temel cezanın tayininde esas alınması gerektiği gözetilerek uygulama yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi, 3-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanıkların kendi altsoyları üzerindeki velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmeye, altsoyları dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hiçbir ayrım yapılmaksızın koşullu salıvermeye kadar hak yoksunluğuna hükmolunması,Yasaya aykırı, sanık ..., sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ve Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.06.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.