MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 4733 sayılı Yasa'ya MuhalefetHÜKÜM : Hükümlülük, Erteleme, MüsadereYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;1- CMK.nun 231 .maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini kabul ettiğini beyan eden sanığa, kendisinden ele geçen dava konusu eşyanın bilirkişi tarafından belirlenen Cif değeri esas alınarak gümrük idaresince hesaplanacak "eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı” olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanununun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, KEMT varakasındaki daha aleyhe olan Cif değerine göre hesaplanan gümrük vergileri bildirilerek bu zararı gidermediğinden bahisle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,2- 24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, TCK'nın 53.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, mahkum olduğu kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında anılan maddenin 1.fıkrasının (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,3-Hükümden önce 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasa'nın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK'nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasa'nın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde adli para cezasının ödenmemesi halinde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin belirtilmesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Yasa'nın 8/1.maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 08.02.2017 günü oybirliğiyle karar verildi.