Tebliğname No : 7 - 2012/10275MAHKEMESİ : Edirne 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 20/10/2011NUMARASI : 2011/320 (E) ve 2011/355 (K)SUÇ : 4926 sayılı yasaya aykırılıkYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;1- Dava konusu otomobilin 26.08.2004 tarihinde taşıt giriş formu ile geçici ithalat rejimi kapsamında yurda getirildiği, millileştirmek için başkaca bir eyleme de tevessül edilmediği cihetle, sanığın eylemi aracı süresi içerisinde yurtdışı etmemekten ibaret olduğundan sanığın beraatine ve araç hakkında gümrük mevzuatı çerçevesinde işlem yapılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,Kabule göre de,2- 4926 sayılı yasanın 34.maddesinin son fıkrasında öngörülen "bu maddenin uygulanmasında para cezasına esas alınacak değer, gümrük idaresince belirlenen değerdir" düzenlemesindeki "gümrük idaresince" ibaresinin hükümden sonra 30.12.2008 gün ve 27096 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 18/09/2008 gün ve 2006/47 Esas, 2008/144 karar sayılı kararı ile Anayasaya aykırı görülerek iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle kurulacak hüküm bakımından maddi gerçeğin belirlenmesinde zorunluluk bulunduğundan, dava konusu eşya konusunda uzman bilirkişinin belirlediği CİF değeri üzerinden gümrük idaresine hesaplattırılacak gümrüklenmiş değer üzerinden yeniden ödeme önerisi tebliğ edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi yerine gümrüğün belirlediği değere göre ödeme önerisinde bulunulması ve bu değer esas alınmak suretiyle ceza tayini,3- 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK'nun 50.maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı yasanın sanık lehine olabileceği gözetilerek;Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31/03/2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,4- Hükmedilen tazmini nitelikte adli para cezası üzerinden 2011 yılında uygulanan binde 59,4 oranından belirlenecek 1.385 TL nispi harç yerine 2.099 TL nispi harca hükmedilmesi,5- Dava konusu aracın sanık tarafından 09.02.2007 tarihinde Adana Gümrük Müdürlüğü'ne teslim edildiğinin belirtilmesi karşısında bu hususun araştırılmadan yazılı şekilde araca el konulamadığından bahisle gümrüklenmiş değeri üzerinden para cezasının sanıktan tahsiline karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.03.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.