Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4703 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 24721 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 4926 sayılı Yasa'ya Muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;1)Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 31.01.2012 gün ve 2011/7-465 Esas, 2012/11 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Yasa'nın 5/son maddesinde düzenlenen toplu kaçakçılık suçunun oluşabilmesi için eylemin iki veya daha fazla kişi tarafından gerçekleştirilmesinin yeterli olduğunun belirtilmiş olması karşısında, tüm dosya kapsamına göre, isnat edilen eylemin toplu kaçakçılık olarak değerlendirilmesi ve 4926 sayılı Yasa'nın 34. maddesinin son fıkrasında öngörülen "bu maddenin uygulanmasında para cezasına esas alınacak değer gümrük idaresince belirlenen değerdir.” düzenlemesindeki "gümrük idaresince" ibaresinin hükümden önce 30.12.2008 gün ve 27906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 18.09.2008 gün ve 2006/47 esas, 2008/144 karar sayılı kararı ile Anayasa'ya aykırı görülerek iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle sanıklara dava konusu eşyanın bilirkişiye tespit ettirilen CİF değeri üzerinden gümrük idaresince hesaplanan gümrüklenmiş değer esas alınmak suretiyle 4926 sayılı Kanun'un 4/a-2, 5/3, 34. maddesine göre yeniden ön ödeme önerisi tebliğ edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre de;2)4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; kısa süreli hürriyeti bağlayıcı ceza takdir edilmesi halinde kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK'nun 50.maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı yasanın sanıklar lehine olabileceği gözetilerek; Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31/03/2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,3)Sanıkların CMK'nun 231.maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar bakımından engel hali bulunmadığı cihetle, suçtan kaynaklanan kamu zararının, sanıkların ödediği 450 TL olmayıp, yasal olmayan yollardan yurda getirilen veya yurt içinde alım satıma konu edilen eşyanın, ithalinde öngörülen gümrük vergileri ile diğer eş etkili vergiler ve mali yüklerin ödenmemesi nedeniyle yoksun kalınan gelirler toplamı olduğu, bu miktarın da 33.640,42 TL olduğu gözetilerek, kurumun bildirmiş olduğu eksik zararı gidererek zararı ödeme iradesi de gösteren sanıklara 33.640,42 TL'nin kamu zararı olduğu bildirilip sanıkların bu zararı giderip gidermeyeceği tespit edildikten sonra hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünden hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken "Sanıklar hakkında verilen adli para cezasının yüksek olması, CMK'nın 231/5 maddesinde 2 yıl ve ya daha az süreli hapis veya adli para cezasını içeren cezalar da Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına karar verilmesi mümkün olduğundan ve ayrıca kaçak eşyanın gümrüklenmiş değeri olan 38.519,42 TL'nin ödenmemiş olması nedeniyle ve şartları oluşmadığından” şeklindeki yetersiz ve yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,4)Sanıkların tazmini nitelikte adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği halde nisbi harca hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi,5)Katılan ... İdaresi'nin kendisini vekil ile temsil ettirmediği gözetilmeden anılan idare lehine vekalet ücretine hükmolunması,Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.03.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.