MAHKEMESİ ......... Asliye Ceza MahkemesiSuç : 5015 sayılı yasaya muhalefetHÜKÜM : Hükümlülük ve müsadereYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan Gümrük İdaresinin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunduğu gözetilerek yapılan incelemede;Olay günü termal kamera ile icra edilen gözetleme faaliyeti esnasında ...... nolu hudut taşı bölgesinde ........... topraklarından yasadışı giriş yapan 20-25 kişilik atlı bir grubun görülmesi üzerine müdahale edilerek sanıkların onüç yük hayvanı ve doksanaltı adet jelikan içerisinde 960 litre mazot ile ele geçirildiğinin anlaşılması karşısında, kaçağa konu eşyanın sınırdan yurda sokulmak istenirken ya da hemen sonrasında veya bu eylemlerin kesintiye uğramadan devamı sırasında yakalanması halinde, eylemin 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/1. maddesinin ikinci cümlesi kapsamında kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde sanıklar hakkında 5015 sayılı Kanunun ek 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararı verilmesi,Kabul ve uygulamaya göre;1. Açılan kamu davasına katılma hakkı bulunan Gümrük İdaresine duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilip, katılma olanağı tanınmadan, yokluğunda yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,2. Sanık ............. bakımından; CMK'nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesine engel hali bulunmayan sanığın savunmasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesinden yararlanmak istediğini beyan ettiği halde, talimat evrakı ekinde zararla ilgili bir bilgi ve belge bulunmadığı gibi sanığa zarar miktarının da bildirilmediği nazara alınarak, dava konusu "eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı” olan miktarınkamu zararı olduğunun sanığa bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/9. madde fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, adli sicil kaydı bulunmayan, atılı suçu ikrar eden, dosyaya yansıyan olumsuz bir kişiliği de tesbit edilemeyen sanık hakkında, bir daha suç işlemeyeceğine dair olumsuz kanaatin nasıl oluştuğu açıklanmadan, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle 5237 sayılı TCK'nun 51 ve 5271 sayılı CMK'nın 231. maddelerinin uygulanmaması,3. Atılı suçun niteliğine göre, suçtan zarar görmediği halde davaya katılmasına karar verilen .......... lehine dilekçe yazma ücretine hükmedilmesi,4. 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanıkların kendi altsoyları üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmelerine, altsoyları dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkiler ile 1. fıkrada yazılı diğer hak yoksunluklarından cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi,5. Davaya konu yük hayvanları hakkında soruşturma aşamasında tasfiye kararı verildiğinin anlaşılması karşısında, hayvanlar tasfiye edilmiş ise tasfiye bedelinin hazine adına irad kaydına, tasfiye edilmemiş ise müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Yasaya aykırı olup, müşteki Gümrük İdaresi adına hazine vekilinin ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.03.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.