Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 415 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8879 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 7 - 2014/84616 - 2012/88703MAHKEMESİ : Çaldıran Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 15/11/2011NUMARASI : 2010/171 (E) ve 2011/395 (K)Suç : 5015 sayılı yasaya muhalefetYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;1- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesinden yararlanmak ve zararı ödemek istediğini beyan eden, CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan, savunması talimat yoluyla başka bir hakim tarafından alındığı için, karar veren hakim tarafından duruşmadaki tutum ve davranışları izlenemeyen, dosyaya yansıyan olumsuz bir kişiliği de tespit edilemeyen suça sürüklenen çocuğa eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanununun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, bir daha suç işlemeyeceğine dair olumsuz kanaatin nasıl oluştuğu açıklanmadan şablon nitelikteki "Şahsi ve sosyal durumu da dikkate alınan sanığın mahkememiz gözlemine ve dosya kapsamına yansıyan samimi ve inandırıcı pişmanlığı anlaşılamadığından,yörede sigara ve akaryakıt kaçakçılığının geçim kaynağı haline gelecek derecede yaygın oluşu da gözetilerek, aynı zamanda cezanın caydırıcı ve önleyici etkisini sanık üzerinde göstermesi gerekliliği yanısıra adaletin gerçek anlamda ancak bu şekilde tecelli edeceği de düşünülerek ,yeniden suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluşmadığından...." gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,2- Davaya konu nakil vasıtası at hakkında 07/07/2009 tarihinde tasfiye kararı verildiğinin anlaşılması karşısında nakil vasıtası at tasfiye edilmiş ise tasfiye bedelinin hazine adına irad kaydına, tasfiye edilmemiş ise 5607 sayılı Yasa'nın 13. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK'nın 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,3- Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun davaya katılan olarak kabul edilip lehine dilekçe yazım ücretine hükmolunması,4- 6352 sayılı Kanun'un 100. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nun 4. fıkrasına eklenen ek cümle uyarınca devlete ait yargılama giderlerinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması halinde bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden 10,42 TL yargılama giderinin suça sürüklenen çocuğa yükletilmesine karar verilmesi,5- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesi dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK'nın 150/2 maddesi gereğince, yasal olarak tayin edilen zorunlu müdafii ücretinin suça sürüklenen çocuğa yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi.Yasaya aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/01/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.