Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 393 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 7718 - Esas Yıl 2010





2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 51/2-b. Maddesine aykırı davranmak eyleminden dolayı Ankara Cumhuriyet Savcısı ... hakkında Çorum Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü Sungurlu Bölge Trafik Denetleme İstasyon amirliği ekiplerince düzenlenen 16/10/2009 tarihli tespit tutanağına istinaden adı geçenin hız ihlali yaptığından bahisle,2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 51/2-b maddesi uyarınca 265,00 Türk lirası idari para cezası ile cezalandırılmasına dair Sincan 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 22/01/2010 tarihli ve 2009/2159 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın kabulüne, idari para cezasının kaldırılmasına ilişkin, ANKARA 10.Ağır Ceza Mahkemesinin 09/03/2010 tarihli ve 2010/180 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 27/05/2010 gün ve 33430 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığının 15.06.2010 gün ve KYB. 2010-139654 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu. Mezkür ihbarnamede;Dosya kapsamına göre, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nda idari yaptırım kararının hangi merciler tarafından uygulanacağına dair bir hüküm bulunmadığı, bu hususu yargıtay 7. Ceza Dairesinin 27/12/2006 tarihli ve 2006/8251-19753 sayılı ilamı ile de işaret edildiği gerekçesiyle itirazın kabul edilerek, idari para cezasının kaldırılmasına karar verilmiş ise de, Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 08/01/2009 tarihli ve 4 sayılı kararında da değinildiği üzere, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 51/2. maddesinde hız sınırlarına uymayanlara uygulanacak cezanın gösterildiği, anılan Kanun'da 116. maddesinde trafik kural ve yasaklarına aykırı davranılması halinde suç veya ceza tutanağının düzenleneceğinin belirtildiği, aynı maddenin 3. fıkrasında ise bu şekilde uygulanan cezalar için araç sahiplerinin cezanın tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde yetkili mahkemeye itiraz edebilecekleri şeklinde düzenleme bulunduğu, ancak muterizin 2802 sayılı Kanun'a tabi olması sebebiyle, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere , idari para cezasını gerektiren eylemin 2802 sayılı Kanun'un 93. maddesi kapsamında kişisel suç olarak değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda da Ankara Cumhuriyet Savcısı olan muteriz hakkındaki kararın anılan madde de belirtildiği şekilde, ilgilinin yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesi olan Sincan 2. Ağır Ceza mahkemesince verildiği, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 24. maddesinde yer alan "Kovuşturma konusu fiilin kabahat oluşturduğunun anlaşılması halinde mahkeme tarafından idari yaptırım kararı verilir." şeklindeki düzenleme karşısında, hakim ve savcıların kişisel suç kapamında değerlendirilen ve idari para cezasını gerektiren eylemleri için yaptırım uygulanmasını engelleyen her hangi bir hüküm bulunmadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Ankara 10.Ağır Ceza Mahkemesinin 09.03.2010 tarih ve 2010/180 değişik iş sayılı kararının CMK.nın 309.maddesi uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak üzere BOZULMASINA, 17.01.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.