Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3915 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10970 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ ............. Asliye Ceza MahkemesiSuç : 4926 sayılı kanuna muhalefetHÜKÜM : Hükümlülük, müsadereYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;1- 4926 sayılı Yasanın 34.maddesinin son fıkrasında öngörülen "bu maddenin uygulanmasında para cezasına esas alınacak değer, Gümrük İdaresince belirlenen değerdir." düzenlemesindeki "Gümrük İdaresince" ibaresinin 30.12.2008 gün ve 27096 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 18.09.2008 gün ve ..........Esas, ...........Karar sayılı kararı ile Anayasa'ya aykırı görülerek iptal edilmesi karşısında; sanığa suça konu eşyanın bilirkişi tarafından tespit edilecek CİF değeri esas alınarak hesaplanacak gümrüklenmiş değerin 3 katı üzerinden önödeme önerisinde bulunulup sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, ödeme önerisi yerine getirilmediğinden bahisle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi,2-Adli sicil kaydı bulunmayan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali olmayan sanığın savunmasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği nazara alınarak, kaçakçılık suçlarında yasal olmayan yollardan yurda getirilen veya yurt içinde alım satıma konu edilen eşyanın, ithalinde öngörülen gümrük vergileri ile diğer eş etkili vergiler ve mali yüklerin ödenmemesi nedeniyle, yoksun kalınan miktarın kamu zararı olduğu ve kovuşturma aşamasında sanığa kaçak akaryakıtın gümrüklenmiş değeri olan 2489 TL zarar olarak bildirilmesi karşısında; mahkemece vergiler toplamı olan 1573 TL'nin sanığa bildirilerek ve gerektiğinde bu zararın ödenmesi için süre verilerek sonucuna göre CMK'nun 231/9 maddesi de gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, sanık yanıltılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,3-Suçta kullanılan aracın, 5237 sayılı TCK.nın 54. maddesinde yer alan hakkaniyet ölçüsünün değerlendirilmesi ve nakil aracının kayden malikinin tespiti ile iyi niyetli 3. kişi olup olmadığı değerlendirilip tartışılarak sonucuna göre nakil aracının müsaderesi ya da iadesi yönünden bir karar verilmesi gerekirken gerekçe gösterilmeksizin ve aidiyet bilgileri tespit edilmeksizin aracın müsaderesine kararı verilmesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.