Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3393 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 412 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :##########Asliye Ceza MahkemesiSuç : 5607 ve 4733 sayılı kanunlara muhalefetHÜKÜM : Sanık ...'ın beraatine, Diğer sanıkların hükümlülüklerine, müsadereYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;I- Sanık ... müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Hükmü yasal süresi içinde temyiz etmeyen sanık müdafiinin temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,II- Katılan Gümrük İdaresi temsilcisinin, sanıklar ..., ... ve ... hakkında 4733 sayılı Yasa’ya muhalefet suçundan kurulan hüküme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıklara atılı eylemin 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa'nın 8/4. fıkrası kapsamında kaldığı cihetle, suçtan doğrudan zarar görmeyen gümrük idaresinin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisinin bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, gümrük idaresi adına temsilcisinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,III- Katılan Gümrük İdaresi temsilcisinin, sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan Gümrük İdaresi temsilcisinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,IV- Katılan Gümrük İdaresi temsilcisinin, sanıklar ... ve ... hakkında 5607 sayılı Yasa’ya muhalefet suçundan kurulan hüküme ve sanıklar ... ile ...’ın da haklarındaki 4733 ve 5607 sayılı Yasa’ya muhalefet suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;1- 27/09/2010 tarihli arama, el koyma ve yakalama tutanağına göre sanıkların işyerinde yapılan aramada bandrolsüz ve kaçak sigara ile kaçak çay ele geçirildiği, sanıkların eyleminin suç ve karar tarihi itibariyle bandrolsüz ve kaçak sigaralar yönünden 4733 sayılı Yasa’nın 8/4 maddesinde, kaçak çaylar yönünden ise 5607 sayılı Yasa’nın 3/5 maddesinde belirtilen suçu oluşturduğu anlaşılmış ise de; hüküm tarihinden sonra 11/04/2013 gün ve 28615 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ve 28/06/2014 gün ve 29044 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile 5607 sayılı Yasa'da yapılan değişiklikler gözetilerek, sanıklar lehine olan yasa belirlendikten sonra hukuki durumlarının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmesi,Uygulamaya göre de;2- 4733 ve 5607 sayılı Yasa’ya muhalefet suçlarından verilen hükümler için;Sanıklarda ele geçirilen bandrolsüz ve kaçak sigara ile kaçak çay eşyasının miktar ve mahiyetinin alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayinini gerektirmediği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,3- 4733 ve 5607 sayılı Yasa’ya muhalefet suçlarından verilen hükümler için; 5237 sayılı TCK’nın 62. maddesi gereğince indirim yapılmasının ardından 5 gün olarak belirlenen adli para cezasının günlüğünün 20 TL üzerinden hesaplanması sonucunda 100 TL yerine 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmesi suretiyle sanıklar hakkında eksik ceza tayini,4- 4733 sayılı Yasa’ya muhalefet suçundan verilen hüküm için; 24/11/2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanıkların kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,5- 5607 sayılı Yasa’ya muhalefet suçundan verilen hüküm için; 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar bakımından engel hali bulunmadığı anlaşılan sanıkların savunmalarında haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasını talep ettiklerini beyan ettiği gözetilmekle, Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının koşulları arasında sayılan ve 5271 sayılı CMK'nın 231/6-(b) bendinde düzenlenen sübjektif şarta ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı gibi, dosya arasında kaçak eşyaya mahsus tespit varakasının bulunmadığı anlaşılmakla, dava konusu eşyanın konusunda uzman bilirkişi tarafından belirlenecek CİF değeri esas alınarak gümrük idaresine hazırlatılacak kaçak eşyaya mahsus tespit varakasında gümrüklenmiş değere dahil olan “eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler” toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun sanıklara bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/9. fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hatalı gerekçelerle hüküm tesisi,6- 5607 sayılı Yasa’ya muhalefet suçundan verilen hüküm için;Sanıklar hakkındaki 2 numaralı hükümde, kısa kararın 8. paragrafında “adli para cezasının 10 eşit taksitte tahsiline” hükmedilmesine karşın, hükmün devamında 12. paragrafta “adli para cezasının taksitlendirilmesine yer olmadığına” karar verildiğinden söz edilerek kısa kararda çelişki yaratılması suretiyle hükmün karıştırılması,7- 5607 sayılı Yasa’ya muhalefet suçundan verilen hüküm için;Sanıklar hakkındaki adli para cezasının taksitlendirilerek 10 eşit taksitte ödenmesine karar verilmesine rağmen, 5237 sayılı TCK'nın 52/4. maddesi hükmüne aykırı olarak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde taksit aralığının belirtilmemesi,Yasaya aykırı, sanıklar ... ve ... ile katılan Gümrük İdaresi temsilcisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03 / 03 / 2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.