Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3377 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 20015 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :##########Asliye Ceza MahkemesiSuç : 4733 sayılı yasaya muhalefetHÜKÜM : Sanıklar ... ve ... hakkında beraat, diğer sanık ... hakkında hükümlülük, erteleme ve müsadereYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;I- Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteminin incelemesinde;Atılı eylemin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibariyle 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa kapsamında kaldığı cihetle, suçtan doğrudan zarar görmeyen gümrük idaresinin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığından gümrük idaresi vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,II- Sanık ...' ın temyiz isteminin incelemesinde ise;1) Suça konu eşyanın değer ve miktarına göre sanık hakkında orantılılık ilkesi de gözetilmek suretiyle alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,2) CMK’nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan, savunması talimat yoluyla alınan ve talimat ekinde zararla ilgili bir bilgi ve belge bulunmadığından kamu zararından haberdar olmayan sanığa, dava konusu eşyanın bilirkişi tarafından belirlenecek Cif değeri esas alınarak gümrük idaresince hesaplanacak "eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı” olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken kamu zararının giderilmediği gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,3) Taksitlendirme kararı verilirken uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nun 232/6 madde ve fıkrasına aykırı davranılması,4) Hükümden önce 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK'nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasa'nın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde adli para cezasının ödenmemesi halinde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin belirtilmesi,5) 24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkum olduğu kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında anılan maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmasına yerolmadığına altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,6) Dava konusu eşyanın, taşıma aracının yüküne göre miktar ve hacim bakımından ağırlıklı bölümünü oluşturduğu, aracın kaçak eşyanın taşınmasına tahsis edildiği ve 5237 sayılı TCK.’nın 54/3. maddesine göre nakilde kullanılan aracın müsaderesinin hakkaniyete aykırı olmayacağı da gözetilerek, nakil aracının müsaderesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde aracın iadesine hükmolunması,7) Atılı suçun niteliğine göre, suçtan zarar görmediği halde davaya katılmasına karar verilen gümrük idaresi lehine vekalet ücreti hükmedilmesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK 326/son fıkrasının gözetilmesine, 03.03.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.