Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25398 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13626 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : 5411 sayılı kanuna muhalefetHÜKÜM : HükümlülükYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;I-Uyap ortamında yapılan incelemede, banka müşterisi İnci Güner’in Karakoçan Cumhuriyet Başsavcılığına, Osman Güner hakkında verdiği 04.10.2010 tarihli şikayet dilekçesi üzerine başlatılan soruşturma neticesinde, 18.01.2013 tarihli iddianame ile sanıklar Osman Güner ve ... haklarında, sahtecilik, zimmet ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından, Elazığ 2.Ağır ceza Mahkemesinin 2013/58 esas sayılı dosyası üzerinden kamu davası açılmış olup, anılan şikayetle ilgili, Türkiye Halk Bankası vekilinin, sanık ... hakkında, aynı olayı da kapsayan 03.01.2012 tarihli şikayetiyle ilgili olarak, ayrı soruşturma evrakı düzenlendiği ve anılan bankanın şikayetiyle ilgili olarak da sanık ... hakkında, 28.06.2012 tarihli iddianame ile, inceleme konusunu oluşturan zimmet suçundan dava açıldığı anlaşıldığından, konusu ve tarafları aynı olan her iki dosyanın getirtilerek incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi hususu düşünülerek ve yapılacak inceleme ve değerlendirme sonucuna nazaran, sanık ... yönüyle, davanın mükerrer olup olmadığı aynı konuda daha önce karar verilip verilmediğinin saptanması gerekirken, eksik soruşturma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,II-Zimmetin, banka içi kayıtların olağan bir denetimi, araştırma ve karşılaştırılması suretiyle kesin bir biçimde ortaya çıkarılabilecek durumda olması halinde, basit olarak nitelendirilmesi mümkün olup, ayrıca;Tediye fişleri kullanılarak banka parasının zimmete geçirilmesinde fiilin, basit ya da nitelikli zimmet suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi bakımından;Tediye fişleri bulunamamış ya da bulunan tediye fişlerinde mudi imzası yok ise, eylem basit zimmet;Mudinin yanıltılarak veya kandırılarak imzalatılan boş bir tediye fişini kullanıp, mudinin bilgi ve talimatı olmaksızın hesabından para çekerek mal edinilmiş ise, eylem nitelikli zimmet;Tediye fişine mudi yerine sahte imzalar atmak suretiyle gerçekleştirilen işlemler ile ilgili olarak, fişler üzerindeki sahte imzaların ilk bakışta ve basit bir inceleme ile sahteliğinin anlaşılması halinde eylem basit zimmet, sahteciliğin aldatıcılık özelliğinin bulunması halinde ise eylem nitelikli zimmet suçunu oluşturacaktır.Yukarıda anılan hususlar nazara alınarak, bankadaki hesap kartonetlerinde bulunan mudilere ait imzalarla, mudiler adına bilgileri dışında kredili mevduat hesabı açılması talebi , para havale etme talimatı ile para çekilmesi işlemlerine ilişkin, mudiler yerine sahte atılan evraklar, dekontlar ve fişlerdeki, imzalar karşılaştırılıp, aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığı araştırılmasından sonra, dosyanın üniversitelerden bankacılık konusunda uzmanlaşmış bir öğretim görevlisi, bir ceza hukukçusu ile bankacılık konusunda fiilen görev yaparak uzmanlaşmış bir kişiden oluşturulacak bilirkişi heyetine tevdi edilerek, yukarıda belirtilen kriterlere göre, nitelikli ve basit zimmet olup olmadıklarının ve nitelikli zimmet ve basit zimmet miktarlarının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde her bir işlem bakımından ayrı ayrı tespit edilerek bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile eylemlerin tamamı nitelikli zimmet olarak kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi,Yasaya aykırı, müdahil vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 23.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.