MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 5607 sayılı yasaya aykırılıkHÜKÜM : Hükümlülük, erteleme ve müsadereYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;I- Katılan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu vekilinin, haklarında mahkumiyet kararı verilen 2 sanık yönünden temyizinin incelenmesinde,Açılan kamu davasının niteliğine göre dava konusu eylemin işlendiği yer itibariyle suçtan doğrudan doğruya zarar gören kurumun gümrük idaresi olduğu cihetle, suçtan doğrudan zarar görmeyen katılan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu vekilinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan CMUK.nun 317.maddesi uyarınca REDDİNE,II- Sanık müdafiinin, hakkında mahkumiyet kararı verilen sanık ... yönünden temyizinin incelenmesine gelince,Kaçağa konu eşyanın, gümrük kapısından veya sınırdan yurda sokulmak istenirken ya da hemen sonrasında veya bu eylemlerin kesintiye uğramadan devamı sırasında yakalanması halinde, eyleminin 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun kapsamında kalacağı ve buna göre sanığın gümrük kapısından yurda girişi sırasında yakalandığı ve eylemin 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3/1 maddesinde ihdas edilen suçu oluşturup bu davaya katılma hakkının da Gümrük İdaresine ait olacağı anlaşılmakla yapılan incelemede,1- Sanığın 05/02/2010 tarihli duruşmadaki savunmasında, mahkeme tarafından kendisine bildirilen kamu zararını ödemeyi kabul ettiğini beyan etmesi karşısında, ertelemeye göre sanık lehine olan ve öncelikle değerlendirilmesi gereken hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunda eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler miktarının kamu zararı olduğu sanığa bildirilerek ve sonucuna göre bir karar verilmesi, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanununun 231/9.madde fıkrasının da gözetilmesi gerektiği düşünülmeden bu hususun tartışmasız bırakılması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,2- 01/03/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı yasanın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda 5275 sayılı yasanın 106. maddesi uyarınca hapse çevrileceğinin belirtilmesi,3- Davaya katılma hakkı bulunmayan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun katılan olarak kabulüne karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.