MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : 5411 Sayılı Kanuna Muhalefet, Güveni Kötüye Kullanmak, Özel Belgede SahtecilikHÜKÜM : Sanık hakkında güveni kötüye kullanma suçundan açılan kamu davasının düşürülmesine; Özel belgede sahtecilik suçundan beraatine; 5411 sayılı kanuna muhalefetten hükümlülüğüneYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;I-Sanığa isnat edilen özel belgede sahtecilik ve güveni kötüye kullanmak suçlarından doğrudan doğruya zarar görmeyen müşteki bankanın davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gibi davaya katılmasına karar verilmesi de temyiz yetkisi vermeyeceğinden, ... ve ...'a karşı işlendiği ileri sürülen güveni kötüye kullanma suçundan kurulan sanık hakkındaki davanın düşürülmesi ile özel belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik, banka vekilinin vaki temyiz itirazlarının 5320 sayılı yasanın 8.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317.maddesi gereğince REDDİNE,II-Sanık müdafiileri ile katılan banka vekilinin, TCK.nun 155/2 maddesi ve 5411 sayılı Kanunun 160/2 maddesine aykırı davranmak suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince;1-Tediye fişini, mudi kendi rızası ile imzalayıp vermiş ve hesabın kontrolünü sanığa bırakmış ise daha önce 19.04.2011 gün ve 2011/1833 Esas, 2011/4902 Karar sayılı Dairemiz kararında belirttiğimiz gibi eylemin güveni kötüye kullanma; mudi kandırılmak suretiyle temin edilen boş tediye fişinin mudinin bilgi ve talimatı olmaksızın doldurulup hesabından para çekmek şeklinde gerçekleşen fiilinin nitelikli zimmet; mudi yerine tediye fişine atılmış sahte imzanın aldatıcılık niteliği var ise nitelikli zimmet; aldatıcılık yok ise basit zimmet suçunu oluşturacağı nazara alınarak;Mudiler yerine atılan sahte imzaların mudilerin gerçek imzasına benzemediği, benzetilmesi konusunda da çok çaba harcanmadığı, herhangi bir denetimde taklit olduklarının anlaşılmasının zor olmadığı hususlarının, banka müfettişi inceleme raporu ve bilirkişi kurulu inceleme raporunda belirtilmesi karşısında, mudiler yerine atılmış taklit imzaların ne şekilde aldatıcı olduğu kararda tartışılıp gösterilmeden ve kandırıldığı ileri sürülen mudilerin olayla ilgili bilgi ve görgüleri saptanarak kandırılıp kandırılmadıkları tespit edilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Zimmet nedeniyle meydana gelen banka zararının sanıktan tazminine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, hukuk mahkemelerinde dava konusu olabileceği de gözetilmeden, banka zararının talep tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sanıktan tahsiline karar verilmesi,Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz dilekçesinde, sanık müdafiilerinin temyiz dilekçesi ile duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdükleri temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, sanığa isnat edilen ve sübutu kabul edilen suçun gerektirdiği ceza miktarı ile tutuk halinin süresine göre tahliye isteminin reddine, 25.12.2013 gününde, II.bölümdeki 1 nolu bozma nedeni yönünden oyçokluğuyla, diğer yönlerden oybirliğiyle karar verildi.