Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24773 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2621 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 5607 sayılı kanuna muhalefetHÜKÜM : Hükümlülük, müsadereYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;1- Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan 5237 sayılı TCK.nun 141/1 maddesiyle mahkumiyetine ilişkin ilamının kaçak su kullanımından kaynaklanan hırsızlık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 05.07.2012 tarih ve 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 83.maddesi ile sabıkaya konu eylemin 5237 sayılı TCK.nun 163/3.maddesinde yeniden düzenlenmesi ve anılan Kanunun Geçici 2.maddesinin 2.fıkrasında; ... suyun .... sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi dolayısıyla bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hakkında hırsızlık suçundan mahkumiyeti bulunan kişinin anılan Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde zararı tamamen tazmin etmesi halinde verilen cezanın tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılacağının hükme bağlanması karşısında, tekerrüre esas alınan dosyada uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı ve sanık tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı belirlendikten sonra sonucuna göre sanığın sabıkasının tekerrüre esas teşkil edip etmeyeceğinin, sanık hakkında hükmolunan hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK'nın 51.maddesi uyarınca ertelenip ertelenmeyeceği hususunun, yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 2- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesi uyarınca hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak belli hakları kullanmaktan yoksun bırakmaya karar verilirken, anılan yasa maddesinin 3. fıkrasının "Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz" amir hükmü dikkate alınarak bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,3- Kaçak eşyanın, yurda girmesi, çıkması yasak veya toplum veya çevre sağlığı açısından zararlı maddelerden olması şartlarından en az birinin gerçekleşmesi halinde 5237 sayılı TCK 54. maddesi gereği nakil aracının iyiniyetli 3. kişilere ait olmaması şartıyla ve müsaderenin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurmayacağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırılık teşkil etmeyeceği takdir edildiğinde müsadereye hükmedileceği,Dosyamızda dava konusu nakil aracının sanığın şoför olarak çalıştığını beyan ettiği Üçler Turizm Uluslararası Taşımacılık Tarım Ürünleri Gıda İnşaat İthalat İhracat Komisyon Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ait olduğu, mahkemece; " Suça konu kaçak sigaraların yakalandığı 31 RY 420 plakalı araçta bilirkişi raporuna göre gizli bölme ve gizli tertibatın bulunduğu anlaşılmakla; kaçak eşyaların taşınmasında kullanılan 31 RY 420 plakalı aracın 5607 s. Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 13. maddesi delaletiyle 5237 s. TCK'nun 54. maddeleri gereğince ..." gerekçesiyle aracın müsaderesine karar verilmiş ise de; yukarıda belirtildiği üzere 5607 sayılı yasanın 13. maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığının karar yerinde gerekçeleriyle birlikte tartışılarak şartların oluştuğunun kabulü halinde 5237 sayılı yasanın 54. maddesi gereği iyiniyetli üçüncü kişiye ait olmadığının kabulünde aynı maddenin 3. fıkrasının da değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yeterli ve yasal olmayan şekilde müsadereye ilişkin hüküm tesisi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan malen sorumlu vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/12/2013 günü oybirliğiyle karar verildi.