MAHKEMESİ :....Asliye Ceza MahkemesiSuç : 4926 sayılı yasaya muhalefetHÜKÜM : Hükümlülük ve müsadereYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de,1- 4926 sayılı Yasa'nın 34. maddesinin son fıkrasında yer alan "Bu maddenin uygulanmasında para cezasına esas alınacak değer, gümrük idaresince belirlenen değerdir." düzenlemesindeki "gümrük idaresince" ibaresinin hükümden önce 30.12.2008 gün ve 27096 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 18.09.2008 gün ve 2006/47 Esas, 2008/144 Karar sayılı kararı ile Anayasaya aykırı görülerek iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, ön-ödeme önerisinin gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle açılan kamu davasının yargılaması sırasında alınan 06.04.2007 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen CIF değer üzerinden yine aynı raporda hesaplanan gümrüklenmiş değerin daha lehe olduğu gözetilerek, bu değer esas alınmak suretiyle yeniden ön-ödeme önerisi tebliğ edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği hususlarının düşünülmemesi,Kabul ve uygulamaya göre de;2- 06.04.2007 tarihli bilirkişi raporunda hesap edilen eşyanın gümrüklenmiş değeri yerine aynı raporda belirlenen gümrüklenmiş piyasa değerinin hükme esas alınması suretiyle fazla miktarda ceza tayini,3- Suç tarihindeki ekonomik koşullar ve paranın satın alma gücüne nazaran dava konusu eşyanın gümrüklenmiş değeri pek hafif olduğu halde, hafif kabul edilerek fazla ceza tayini,4- 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK'nun 50. maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı Yasa'nın sanık lehine olabileceği gözetilerek; Olaya, suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31/03/2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun ilgili bütün hükümleri uygulanarak, elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi, Yasaya aykırı sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.