Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23923 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19800 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ ...... 2. Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Zimmet HÜKÜM : HükümlülükYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;O Yer Cumhuriyet Savcısı 16.01.2014 hakim havale tarihli dilekçesi ile temyiz talebinden vazgeçtiğinden sanık müdafi ile katılan banka vekilinin temyizine göre yapılan incelemede;Sair temyiz itirazlarının reddine ancak;1- Tediye fişleri kullanılarak banka parasının zimmete geçirilmesinde fiilin, basit ya da nitelikli zimmet suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi bakımından;Tediye fişleri bulunamamış ya da bulunan tediye fişlerinde mudi imzası yok ise, eylem basit zimmet,Mudiyi yanıltarak veya kandırılarak imzalatılan boş bir tediye fişini kullanılıp, mudinin bilgi ve talimatı olmaksızın hesabından para çekilerek mal edinilmiş ise, eylem nitelikli zimmet, Tediye fişine mudi yerine sahte imzalar atılmak suretiyle gerçekleştirilen işlemler ile ilgili olarak, fişler üzerindeki sahte imzaların ilk bakışta ve basit bir inceleme ile sahteliğinin anlaşılması halinde eylem basit zimmet, sahteciliğin aldatıcılık özelliğinin bulunması halinde ise eylem nitelikli zimmet suçunu oluşturacaktır.Bu bilgiler doğrultusunda, somut olayda, üzerlerinde mudi imzası bulunmayan fişlerin kullanılması suretiyle gerçekleştirilen eylemlerin basit zimmet kapsamında kaldıklarının kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, dosya kapsamında, bir kısım eylemlerin mudiler tarafından bankaya para çekmek üzere geldiklerinde sanığın tediye fişini mudilere imzalattığı ancak talep edilen miktarı mudilere ödediği halde hesaptan fazla çektiği bakiye miktarı zimmetine geçirdiği yönünde bilgilerin de bulunması karşısında; 23.06.1999 tarihinden sonraki eylemleri bakımından; nitelikli zimmet konusu olabilecek eylemler yönünden mudiler çağırılıp, tatbik imzaları alındıktan sonra para çekme makbuzlarındaki imzalar ile karşılaştırılıp, mudilerin el ürünü olup olmadığı, fişlerdeki imzaların mudilerin el ürünü olmadığının belirlenmesi halinde bu imzalatın aldatıcılık niteliği olup olmadığının ve bu suretle sahte imzalar ile gerçekleştirilen her bir eylemin basit/nitelikli zimmet kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken hükme esas alman 12.8.2013 tarihli bilirkişi raporunda "işlemlerin büyük kısmının sanığın yetkisini aşan tutarlarda olması nedeni ile zimmetin ilk bakışta ve kendiliğinden ortaya çıkarılmasının ve dairesindeki normal kayıtların denetimi suretiyle ortaya çıkarılmasının mümkün olduğu" gerekçesiyle eylemlerin tamamının basit zimet suçunu oluşturduğunun kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesisi,Uygulamaya göre;2- Sanık hakkında 12.07.2000, 25.05.2000, 30.11.2000 tarihli iddianameler ile de dava açıldığı gözetilmeden gerekçeli kararda 15.12.1999 tarihli iddianame belirtilmek suretiyle hüküm tesisi,3-Mudilerden .......... ifadelerinde hesabından 15.09.1999 tarihinde 397408 nolu fişle 1.800.000.000TL(1800TL) çekmediğini beyan ettiği halde 12.08.2013 tarihli bilirkişi raporunda anılan meblağı mudinin çektiğini kabul etmesi nedeniyle zarara eklenmeyerek banka zararının eksik hesaplanması,4- Banka zararının sanık tarafından ödenmediği anlaşılmakla ödettirilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,5- Sanık hakkında 5411 sayılı Yasa ile hüküm kurulurken lehine olan 765 sayılı TCK uygulandığı halde 5237 sayılı TCK'nun 52 ve 53. maddelerinin de uygulanmak suretiyle karma uygulamaya neden olunması, 6- Sanık hakkında tayin olunan sonuç hürriyeti bağlayıcı cezanın "iki yıl onbir hapis" olarak gösterilmesi,Yasaya aykırı olup, sanık müdafii ile katılan banka vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 16/12/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.