Tebliğname No : 7 - 2014/191383 (2011/40671)MAHKEMESİ : Uludere Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 21/01/2010NUMARASI : 2007/371 (E) ve 2010/13 (K)SUÇ : 4926 sayılı Yasa'ya Muhalefet Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;Sanıkların, dava konusu çayların başka bir soruşturma nedeniyle verilen takipsizlik kararına konu çaylarla aynı olduğuna ve bu çaylara ilişkin belgelerin önceki soruşturma sırasında Uludere Cumhuriyet Başsavcılığı'na ibraz edildiğine ilişkin savunmaları, sanık İ.. A..'ın da, bahse konu çayları Maliye Bakanlığı'nın açtığı ihale neticesinde bedelini ödeyerek satın aldığını beyan etmesi ile dosyada mevcut Uludere Cumhuriyet Başsavcılığının 23.08.2006 tarihli 2006/662 soruşturma numaralı takipsizlik kararında yakalanan çaylara ait fatura vb. belgelerin mevcut olduğundan bahsedilmesi karşısında, anılan takipsizlik kararına ilişkin dosya getirtilerek her iki dosyada ele geçen çayların aynı çaylar olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alındıktan sonra, aynı olduğunun tespit edilmesi halinde çayların dayanağı olduğu iddia edilen faturalar var ise faturaları düzenleyen şirketlerin yetkilileri dinlenerek suça konu eşyayı sattıklarını kabul etmeleri halinde bu şirketlerin defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmak suretiyle ithale kadar zincirleme menşe araştırmasının tamamlanması ve halen saklanmış olması halinde ilgili gümrük idarelerinden gümrük giriş beyannameleri tüm ekleriyle birlikte getirtilip, dava konusu çaylar ve dosyadaki tüm belgeler konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek cins,miktar, menşe ve sair özellikleri itibariyle ayniyet tesbiti yaptırılması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi,Kabul ve Uygulamaya göre de;1)Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 31.01.2012 gün ve 2011/7-465 Esas, 2012/11 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı yasanın 5/son maddesinde belirtilen toplu kaçakçılık suçunun iki kişi tarafından işlenebileceğinin belirtilmiş olması karşısında sanıkların birlikte işledikleri fiilden dolayı eylemlerinin toplu kaçakçılık olarak değerlendirilipbuna göre dava konusu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerin 4.5 katı üzerinden müteselsilen sorumlu olmak üzere mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,2)4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; kısa süreli hürriyeti bağlayıcı ceza takdir edilmesi halinde kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK'nun 50.maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı yasanın sanıklar lehine olabileceği gözetilerek; Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31/03/2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken denetime olanak vermeyecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,4)Sonuç para cezası üzerinden hükmolunan nisbi harcın eksik alınması,Yasaya aykırı, sanık İ.. A.. müdafiinin ve sanık Y.. A..' ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.