Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2343 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3934 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :##########Asliye Ceza MahkemesiSuç : 5607 sayılı Yasaya MuhalefetHÜKÜM : Hükümlülük, müsaüdereYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;Aynı araçta her iki sanığa ait kaçak sigaralar ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda sanıklara atılı eylemlerin şahsi ve fiili bakımdan birbirinden bağımsız olaylar oldukları, aralarında bir irtibat bulunmadığı, sanıklar hakkındaki soruşturmanın birlikte yapılmış olmasının davaların birlikte görülmesini de gerektirmeyeceği cihetle, sanıklar hakkında birlikte açılmış kamu davasının tefriki yerine birlikte görülerek sonuçlandırılması suretiyle savunma haklarının kısıtlanması,Kabule Göre de;1-Ticari miktar ve mahiyetteki bandrolsüz sigara bulundurma ve nakletme eyleminin 4733 sayılı Yasa'nın 8/4. maddesine muhalefet suçunu oluşturacağı gözetilmeden, 5607 sayılı yasanın 3/5. maddesi gereğince mahkûmiyet hükmü tesis edilmesi, 2-Sanık ...'ten ele geçen suça konu sigaraların miktarı, dosya kapsamı ve sanığın aşamalardaki savunmasında sigaraları hediye amaçlı satın aldığını beyan etmesine göre, savunmaların aksine, ele geçen dava konusu eşyayı ticari amaçla bulundurduğuna dair cezalandırılmasına yeterli delil bulunmadığından sanık ...'in beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, 3-CMK.nun 231 .maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini kabul ettiğini beyan eden sanıklara, kendilerinden ele geçen dava konusu eşyanın gümrük idaresince ayrı ayrı hesaplanacak "eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı” olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, tamamı kendilerine ait olmayan davaya konu bütün eşya nedeniyle oluşan zararı gidermediklerinden ve sanık ...'in adli sicil kaydında kayıtlı ilamın sabıka kaydı niteliğinde olmadığı gözetilmeyip başka gerekçe de göstermeden sabıkalı kişilik yapısı nedeniyle suç işlemeyeceği kanaati oluşmadığından bahisle yeterli olmayan gerekçe ile sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,4-Hükümden önce 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6 madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10.fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde adli para cezasının ödenmemesi halinde, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.