Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23223 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26602 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 7 - 2013/153519MAHKEMESİ : Tarsus 1.Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 01/03/2013NUMARASI : 2012/647 (E) ve 2013/144 (K)SUÇ : 5607 sayılı Yasa'ya MuhalefetYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;I-Gümrük İdaresi adına hazine vekilinin temyiz incelemesine göre; Sanığın eyleminin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibariyle 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa kapsamında kaldığı cihetle, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi'nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, Gümrük İdaresi adına hazine vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,II- Sanığın temyizine göre yapılan incelemede; Gıyabi kararın sanığa 28.03.2013 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmakla, yasal süresinden sonra 11.04.2014 tarihinde temyiz etmiş bulunan sanığın temyiz talebinin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,III- O yer Cumhuriyet Savcısının temyizine gelince; 1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, sanığın 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa’nın 8/4. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi,2-Sanığın adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kasıtlı suçtan mahkumiyet sayılamayacağı dikkate alındığında, CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan sanığın savunmasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği ve hakkında verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın ertelenmesine dair gerekçe de nazara alınarak, dava konusu eşyanın bilirkişi tarafından belirlenen Cif değeri esas alınarak Gümrük İdaresince hesaplanacak "eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı” olan miktarın kamu zararı olduğunun sanığa bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken zararın giderilmediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,3-24.11.2015 günlü 29542 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Sanık hakkında verilen uzun süreli ve erteli hapis cezasının kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesi uyarınca belli hakları kullanmaktan yoksun bırakmaya karar verilirken, anılan yasa maddesinin 3. fıkrasının "Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz" amir hükmü dikkate alınarak, TCK.nun 53/1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi altsoyu dışındakiler yönünden uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,4-TCK 51/8. maddesi gereğince denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılacağının ihtarının yapılmaması,5-Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi'nin davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücreti hükmolunması,Yasaya aykırı, O yer Cumhuriyet Savcısı'nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.12.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.