Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22330 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8310 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 7 - 2013/247686MAHKEMESİ : Van 2. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 28/12/2010NUMARASI : 2001/354 (E) ve 2010/514 (K)SUÇ : 5411 sayılı kanuna muhalefetYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;Sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş ise de;1- Mahkemece, katılan B.. B..’na devredilen E.. Ş..nde yönetici memur olarak çalışan sanığın suç tarihlerinde bazı kişi ve firmalara usulsüz teminat mektubu verip, bu mektuplardan alınan komisyon ve damga vergileri toplamı olan 2.378,70 TL’yi zimmetine geçirdiği iddiasıyla açılan kamu davasının yargılaması sonucunda mahkumiyetine karar verilmiş ise de;Dava konusu olay ile ilgili olarak E.... müfettişince düzenlenen 20/06/2001 tarih ve 17 sayılı raporda, sanık tarafından kayıt dışı verilen teminat mektupları karşılığında tahsil edilen komisyon ve damga vergilerinin gerek müşteri hesaplarından çekilerek gerekse elden teslim alınarak zimmete geçirildiğinin tespit edildiğinin belirtilmesine rağmen zimmete konu 2.378,70 TL’nin kimden, nasıl ve hangi surette zimmete geçirildiği hususunda ayrıntılı anlatımın bulunmadığı gibi bu hususta rapor ekinde de bir evrakın bulunmadığının anlaşıldığı, katılan bankaca suç tarihlerinde tanzim edilen teminat mektubu komisyonlarının tahsiline ilişkin hesap dökümleri ile yapılan tahsilatlara ilişkin 7 adet tahsilat fişinin gönderildiği ve bu fişlerden iki tanesinde müşteri imzasının bulunduğunun anlaşıldığı, yine katılan banka tarafından suç tarihlerine ait damga vergisi kesintisine ilişkin defterlerin gönderilmesine rağmen defterler üzerinde herhangi bir incelemenin yapılmadığı,Emekli Sayıştay uzman denetçilerinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetince düzenlenen 08.04.2009 tarihli ilk bilirkişi raporunda; sanığın 2.378,70 TL'yi zimmetine geçirdiği ve eylemin basit bir araştırmayla ortaya çıkabilecek nitelikte bulunmadığının belirtildiği, emekli banka müdürü ve emekli banka yeminli murakıplarından oluşan bilirkişi heyetince tanzim edilen tarihsiz ikinci bilirkişi raporunda ise, davaya konu edilen 2.378,70 TL zimmet tutarına ne şekilde ulaşıldığının dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılamadığı, bankaca gönderilen tediye fişi ve diğer belgeler ışığında sanığın zimmet suçunu işlediğinin söylenemeyeceğinin tespit edildiği, mahkemece bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için emekli Sayıştay denetçilerinden oluşan bilirkişi kurulundan 11.06.2010 tarihli rapor alındığı ve hükme esas alınan bu raporda, sanığın yaklaşık olarak 2.378,70 TL ye varan komisyon ve damga vergisini tahsil edip bu miktarı banka kayıtlarına yansıtmayarak zimmetine geçirdiği ve eylemlerin normal bir banka içi araştırmayla belirlenebileceğinden basit zimmet olarak kabul edilmesi gerektiği hususlarının belirtildiği, ancak bilirkişi kurulu raporlarında zimmet miktarı ile bu miktara ne suretle ulaşıldığına ilişkin açıklamanın bulunmadığı gibi hükme esas alınan bilirkişi raporunun da yetersiz olduğu cihetle, Teminat mektubu komisyon ve damga vergisi olarak hesaplarından para çıkışı olan veya elden bu meblağı ödeyen mudilerin isimlerinin ayrıntılı olarak katılan bankadan sorularak, banka tarafından gönderilen ve dosya arasında bulunan 7 adet tediye fişinde isim ve imzası bulunan mudiler ile bu kişilerin dinlenip almış oldukları teminat mektupları karşılığında sanığa komisyon ve damga vergisi veya sair bir ödeme yapıp yapmadıkları ile ödeme yapmışlarsa bu tutarı hesaptan veya elden verip vermedikleri hususlarının sorulmasından sonra, dosyanın üniversitelerden bankacılık konusunda uzmanlaşmış bir öğretim görevlisi, bir ceza hukukçusu ile bankacılık konusunda fiilen görev yaparak uzmanlaşmış bir kişiden oluşturulacak bilirkişi heyetine tevdi edilerek, dosyadaki tediye fişleri, teminat komisyon dökümleri ve damga vergisi tahsilat defterlerine ait fotokopilerin de incelenmesi suretiyle, sanığın zimmetine geçirdiği iddia edilen kayıt dışı teminat mektuplarının komisyon ve damga vergisi tutarlarının tek tek hangi teminat mektubu için ne miktarda alındığı ve alınan tutarın elden veya hesaptan alınıp alınmadığı hususlarının ayrıntılı olarak belirlenip, varsa sanığın zimmetinde bulunan tutarın duraksamaya yer bırakmayacak biçimde kesin olarak tayininden sonra, tespit edilecek zimmetin nitelikli ve basit zimmet olup olmadığının belirlenmesiyle hapis ve adli para cezasının tayin edilmesi gerekirken ve sanığın nitelikli zimmet suçundan cezalandırılması halinde ise, adli para cezasının tayini yönünden 5411 sayılı Yasa'nın 160/2. maddesinde yer alan "hükmolunacak adli para cezası miktarının bankanın uğradığı zararın üç katından az olamayacağına" ilişkin düzenleme uyarınca, üç katı uygulamasında nitelikli zimmet kapsamında değerlendirilen eylemler nedeniyle oluşan ve tazmin edilmeyen toplam zarar miktarının dikkate alınacağı ve zararın bulunmaması halinde ise sadece gün adli para cezası tayin edilerek anılan maddedeki üç kat uygulamasının yapılamayacağı hususları gözetilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ve gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;2- Kazanılmış hakka konu olmayacağı gözetilerek; ödettirilmesine karar verilen banka zararı üzerinden hazine lehine nispi harca hükmedilmemesi,3- Sanığa verilen sonuç hapis cezası nedeniyle sanık hakkında 765 sayılı TCK'nun 31 ve 33. maddelerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,4- Suç tarihindeki ekonomik koşullar ve paranın satın alma gücüne nazaran, zimmete konu edilen para miktarının az olduğu gözetilerek, 5411 sayılı yasanın 160/6. maddesi uyarınca sanığın cezasından indirim yapılıp yapılamayacağı hususunun karar yerinde tartışılıp değerlendirilmemesi,5- Hüküm fıkrasında iki ayrı yerde banka zararının ödettirilmesine karar verilmek suretiyle hükmün karıştırılması,Yasaya aykırı olup, sanık müdafıinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/12/2014 günü oybirliğiyle karar verildi.