Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22007 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7699 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2011/227039MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 28/12/2010NUMARASI : 2010/66 (E) ve 2010/370 (K)SUÇ : 4926 sayılı kanuna muhalefetYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;Mahkemece sanık hakkında gümrük kaçakçılığı ve sahtecilik suçundan açılan kamu davasının yargılaması sonucunda kaçakçılık ve sahtecilik suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet kararı verilmiş ise de;1- Sahte belgelerle eksik vergi ödeyerek dava konusu laminant parke eşyasının yurda sokulduğu iddiasıyla dava konusu yapılan, somut olayda Erenköy Gümrük Müdürlüğüne tescilli 04/05/2006 tarih ve IM047717 sayılı beyannamede ve eki belgelerde gönderici firmanın E.. F.. P.. firması olduğu ve bu firma tarafından Şarklı firması adına düzenlenmiş 25 adet faturaya nazaran metrekare birim cif değeri 1,23 € itibariyle A.TR dolaşım belgesi de eklenmeksizin sanık tarafından verilen ve vekaletnameye istinaden gümrük müşaviri S.. U..'in imzaladığı beyannameyle sanığın yetkilisi ve sorumlusu olduğu Şarklı firması tarafından eşyanın ithal edildiği, söz konusu laminant parke eşyasının ithalat işlemi sırasında Türkiye Gümrüğüne beyan edilen ithalat bedelinin gerçek satış bedelinden düşük gösterildiği, bu hususun gönderici E.. F.. P.. firmasından temin edilen ve gerçekte bu firmanın mallarını sattığı .... D... Yapı Mal. Paz. San. Ve Tic. A.Ş. adına düzenlenmiş gerçek faturalar ile Şarklı firması adına düzenlenen faturaların tarih ve numaralarının aynı olduğu ancak gerçek faturalardaki metrekare birim cif değerinin 4,80 € olarak tanzim edildiği, gönderici E.. F..P.. fumasının Şarklı firması ile ticari ilişkisinin olmadığını bildirmesi ve yapılan döviz transferi araştırmasının da bu ifadeleri doğruladığı, gümrük müfettişinin yaptığı araştırmalarda ise gönderici ve ithalatçı firma arasında aynı metrekare fiyatından daha önce ithalat işleminin yapıldığının tespit edildiği ayrıca sanığın mahkemede verdiği savunmasında dava konusu işlemleri kendisinin yaptığını, eşyayı .. D.. firmasından kendisinin satın aldığını açıkça belirtmesi karşısında, Dairemizin 2014/22799 E.sayılı dosyası kapsamında aynı gün temyiz incelemesi yapılan Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/32 Esas sayılı dosyası ile sanık C.. B.. hakkında kaçakçılık ve sahtecilik suçundan açılmış davanın bulunduğunun tespit edildiği, yine UYAP sisteminden yapılan sorgulamaya göre sanık C..B..ve diğer başka kişiler hakkında İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılaması sonuçlandırılan ve Dairemizin 08/10/2013 gün ve 2013/1469 Esas, 2013/19538 Karar sayılı ilamı ile red, onama, düzeltilerek onama ve bozma kararı verilen dava dosyasındaki atılı eylemin laminant parke eşyasını sahte belge kullanarak eksik vergi ödemek suretiyle yurda sokmak olduğu dikkate alınarak, anılan dava dosyalarındaki eylemlerin benzer nitelikte ve olayda geçen isimlerin aynı olması nedeniyle yargılamanın birlikte görülmesi gerektiği, suçun sübutu halinde teşekkül halinde kaçakçılık suçunun oluşup oluşmadığı da tartışılıp suç vasfı belirlendikten sonra sanığın/sanıkların olaydaki fonksiyonlarına göre hukuki durumlarının tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma ile yazılı şekilde karır verilmesi,2- Dava konusu dosya, eşya konusunda uzman bir bilirkişiye tevdii edilerek yaptırılacak inceleme sonucunda tespit edilecek CİF değer üzerinden hesaplanan gümrüklenmiş değer dikkate 4926 sayılı yasa hükümleri uyarınca sanığa ön ödeme önerisinde bulunulup sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,3- 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK'nun 50. maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı Yasa'nın sanık lehine olabileceği gözetilerek;Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun ilgili bütün hükümleri uygulanarak, elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,Yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.12.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.