Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21694 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15641 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 7 - 2012/312018MAHKEMESİ : Van 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 08/10/2012NUMARASI : 2010/369 (E) ve 2012/273 (K)Suç : 4733 sayılı Yasaya aykırılıkYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;A) Katılan Gümrük İdaresi Vekilinin Temyizine Göre Yapılan İncelenmede;Sanığın eylemi suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibariyle 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa kapsamında kaldığı cihetle, suçtan doğrudan zarar görmeyen gümrük idaresinin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, gümrük idaresi vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317.maddesi gereğince REDDİNE,B) Sanık K.. K..'ın Temyizine Göre Yapılan İncelemede;Sanığın adli sicil kaydındaki ilamın davayı sona erdiren nihai hüküm niteliğinde olmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin bir karar olduğu gözetilmeksizin mahkemece sanık hakkında “daha önceden kasıtlı suçtan mahkumiyeti olduğu göz önüne alınarak olumlu kanaat oluşmadığı” gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi yasaya aykırı ise de; aynı zamanda kamu zararının giderilmemiş olması nedeniyle bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.I) Karar başlığında suç tarihinin "17.04.2010" yerine "15.04.2010" olarak gösterilmesi, II) 5237 sayılı TCK'nun 51.maddesi uyarınca hapis cezasının ertelenebilmesi koşulları olarak; "daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması, gerekir." hükmü düzenlenmiştir. Gerekçelerin cezaların şahsiliği ilkesine uygun bulunması, keyfilikten uzak olması, sanığın geçmişteki hali ile yargılama sırasında izlenen kişiliği ile ilgili bilgi ve belgelerin yerinde takdir edildiğini göstermesi gerekir.Bu itibarla; dosyada mevcut adli sicil kaydına göre hakkında kesin mahkumiyet niteliğinde olmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunan, duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir davranışı bulunmayan ve duruşmalardaki iyi hali nedeniyle hakkında TCK.nun 62.maddesi gereğince takdiri indirim uygulanan sanığın bir daha suç işlemeyeceğine dair olumsuz kanaatin nasıl oluştuğu Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde açıklanmadan dosya kapsamına uygun olmayan "Sanığın daha önce kasıtlı suçlardan mahkumiyetinin olduğu gözönüne alınarak suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaate varılmadığından" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde TCK.nun 51.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,III) Sanık hakkında TCK.nun 53/1.c maddesindeki hak yoksunluğunun ayrım yapılmaksızın koşullu salıverilmeye kadar uygulanmasına hükmedilmesi,IV) Hükümden önce 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6 madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde adli para cezasının ödenmemesi halinde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine karar verilmesi,V) Dava konusu eşyanın müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken söz konusu eşyanın tasfiyesine de hükmedilmesi,VI) Sanığın mahkemede ilk celse alınan beyanında aracın kendisine ait olduğunu beyan etmesi, çelişki nedeniyle sorulduğunda Lokman'dan kiraladığını beyan etmişse de Lokman ile sanığın kira bedeli konusunda farklı beyanlarda bulunmaları ve Lokman'ın sanığa aracı peynir satımında kullanmak üzere kiraladığını beyan etmesine rağmen sanığın tuhafiye malzemesi satıyor olması ile sanığın 10. celse aracı Lokman'dan satın aldığını ancak devrini üzerine almadan sigaralarla yakalandığını beyan etmesi ve son 11. celseye katılmasına rağmen aracın başkasına ait olduğu hususunda bir beyanı ve itirazı olmaması, ayrıca ele geçen sigaranın miktar ve değeri karşısında, nakil aracının müsaderesi yerine iyi niyetli 3. kişiye ait olduğu ve müsaderenin hakkaniyete aykırı olacağı gerekçesiyle müsadere talebinin reddine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.