Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21692 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6763 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 7 - 2012/134223MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 06/12/2011NUMARASI : 2011/610 (E) ve 2011/1032 (K)Suç : 4926 sayılı Yasaya muhalefet Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;I- Katılan vekilinin, sanık N.. T.. hakkındaki beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,II- Sanıklar M.. C.. ve A.. C..'un mahkumiyet hükmüne ve katılan vekilinin ise nakil aracının iadesi kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; 1- Sanıkların birlikte işledikleri atılı suçun toplu kaçakçılık kapsamında kaldığı anlaşılmakla, sanıklara mahkemece toplu kaçakçılık hükümleri uyarınca müteselsilen ön ödeme teklifinde bulunulması gerektiği halde eylemin bireysel kaçakçılık kabul edilerek ön ödeme teklif edilmesi,2- 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK'nın 50. maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı Yasa'nın sanıklar lehine olabileceği gözetilerek;Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun ilgili bütün hükümleri uygulanarak, elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,3- 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar bakımından engel hali bulunmadığı anlaşılan sanık A.. C..'un savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediği yönünde bir beyanının bulunmadığı gözetilmekle, karar yerinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının koşulları arasında sayılan ve 5271 sayılı CMK'nın 231/6-(b) bendinde düzenlenen sübjektif şarta ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı da nazara alınarak, sanık A.. C.. adına yazılan talimat evrakına vergilerden ibaret zarar miktarı açıkça yazılmadığı gibi kaçak eşyaya mahsus tespit varakasının da eklenmediği anlaşılmakla, dava konusu eşyanın “ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler” toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun sanığa bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde 5271 sayılı CMK'nın 231/9. fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,Uygulamaya göre de;4- Sanıkların eylemi toplu kaçakçılık suçunu oluşturduğu halde cezanın 4926 sayılı yasanın 5/3. maddesi gereğince arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle eksik ceza tayini,Yasaya aykırı, sanıklar M.. C.. ve A.. C.. ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıkların cezada kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 12/11/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.