Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21690 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 85 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 7 - 2013/350040MAHKEMESİ : Turgutlu 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 28/06/2011NUMARASI : 2010/53 (E) ve 2011/415 (K)Suç : 4926 Sayılı Yasaya muhalefet Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;I) Sanığın imzası da olan olay tutanağında A. oğlu . doğumlu yazması, sanığın kolluğa ibraz ettiği ve dosyada fotokopisi bulunan sürücü belgesinde ve kolluk ifade tutanağında A. ve E. oğlu .... doğumlu yazması ancak ifade tutanağına elle eklenen TC kimlik numarasının A. ve H. oğlu .... doğumlu M. K.'in TC kimlik numarası olması, sanığın mahkemece savunmasının alındığı 01/07/2010 tarihli 2. celsede A. ve H. oğlu .... doğumlu yazması, iddianame ve gerekçeli kararda sanığın A. ve H. oğlu .... doğumlu olarak yazılması, A. ve E. oğlu .... doğumlu M. K.'in 18/07/2011 tarihli dilekçesi ile olayla ilgisi olmadığını ifade etmesi karşısında, sanığın gerçek kimlik bilgileri tespit edilerek çelişki giderildikten sonra bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,II) Suç tarihinin '30/09/2006' yerine '02/10/2006' olarak yanlış yazılması,III) Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31/03/2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, sanık lehine uygulanma zorunluluğu olan 4926 S.Y'nın 4/3. maddesi değerlendirmeye dahil edilmeyerek fazla ceza tayini,IV) 4926 sayılı Yasa'nın 34. maddesinde öngörülen 30 günlük yasal ön-ödeme süresi beklenmeksizin iddianame düzenlenerek dava açıldığı, sanığa tebliğ edilen ön-ödeme önerisinde 10 günlük süre verildiği ve 4926 sayılı Yasa'nın 34. maddesinin son fıkrasında yer alan "Bu maddenin uygulanmasında para cezasına esas alınacak değer, gümrük idaresince belirlenen değerdir." düzenlemesindeki "gümrük idaresince" ibaresinin hükümden önce 30.12.2008 gün ve 27096 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 18.09.2008 gün ve 2006/47 Esas, 2008/144 Karar sayılı kararı ile Anayasaya aykırı görülerek iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, ön ödeme önerisinin gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle açılan kamu davasının yargılaması sırasında tarafsız bilirkişinin belirlediği/belirleyeceği CİF değer üzerinden gümrük idaresine hesaplattırılacak gümrüklenmiş değer esasa alınmak suretiyle yeniden ön ödeme önerisinde bulunulup sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması,V) Hükümden önce 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6 madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10.fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde adli para cezasının ödenmemesi halinde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine karar verilmesi,Yasaya aykırı, katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.