Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2169 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23030 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : K.Y.B.- 2013/3742084925 sayılı karayolu Taşıma Kanunu'nun 26/a maddesine aykırılık eylemi sebebiyle kabahatli H.. A.. hakkında Erzurum Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünün 03/12/2012 tarihli ve A-948705 sayılı idari para cezası karar tutanağı ile uygulanan 2.426 Türk lirası idari para cezasına yönelik başvurunun süre yönünden reddine dair Erzurum 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 20-03/2013 tarihli ve 2013/60 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 20.11.2013 gün ve 70613 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.12.2013 gün ve KYB. 2013-374208 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu. Mezkür ihbarnamede;5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 26.maddesinde "İdari yaptırım kararı, 11.02.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgili kişiye tebliğ edilir. Tebligat metninde bu karara karşı başvurulabilecek kanun yolu, mercii ve süresi açık bir şekilde belirtilir. (2) idari yaptırım kararının ilgili gerçek kişinin huzurunda verilmesi halinde tutanakta bu husus açıkça belirtilir. Bu karara karşı başvurabileceği kanun yolu, mercii ve süresine ilişkin olarak bilgilendirildikten sonra kişinin karar tutanağını imzalaması istenir, imzadan kaçınılması halinde bu durum tutanakta açıkça belirtilir. Karar tutanağının bir örneği kişiye verilir." şeklindeki düzenlemeler karşısında, dosya kapsamına göre idari yaptırım karar tutanağının kabahatlinin huzurunda düzenlenerek tebliğ edildiği, ancak karar tutanağında 4925 sayılı Kanun'un, idari para cezalarına karşı idare mahkemelerine 30 gün içinde itiraz edilebileceğine dair 25/06/2009 tarihli 5917 sayılı kanunun 47.maddesi ile yürürlükten kaldırılan 30.maddesi gereğince itiraz hakkı bulunulduğunun belirtildiği, dolayısıyla usulüne uygun bir tebliğ yapılmadığı, kabahatlinin 03/01/2013 tarihli dilekçesinin kanun yolunu öğrenme üzerine verdiği dilekçe olarak kabulü ile başvurunun usul yönünden kabulüne karar vermek gerektiği gözetilmeden, işin esasına girmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Erzurum 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 20.03.2013 gün ve 2013/60 değişik iş sayılı kararının CMK.nın 309/4-b maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, 20.02.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.