Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20874 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12171 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 7 - 2011/327663MAHKEMESİ : Mersin 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 26/05/2011NUMARASI : 2010/999 (E) ve 2011/550 (K)SUÇ : Marka hakkına tecavüzYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;1-5237 sayılı TCK.nun 61. maddesi gereğince cezanın belirlenmesinde "Suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, tamamen haksız çıkar sağlama amacına yönelik suç sebep ve saiki, fiilden sonraki davranışları gözetilerek alt sınır ceza yeterli görüldüğünden takdiren"denilerek hapis cezası asgari hadden tayin edildiği halde başka bir gerekçe gösterilmeden gün adli para cezasında teşdit uygulanması,2-TCK'nın 62/1. maddesi gereğince "Sanığın dosyadan anlaşılan geçmişi, dosya kapsamından anlaşılan sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki gözlenen davranışları, cezanın sanığın üzerindeki olası etkileri bir arada değerlendirildiğinde, cezasının yasadaki özel indirim nedenleri dışında daha da indirilmesi gerektiği mahkememizce kabul edildiğinden" cezada indirim yapılmasına ve “sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama süresinde duyduğu pişmanlık ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak, TCK'nun 50/1-a maddesi uyarınca" kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi ile çelişen şekilde sabıkasız olan sanığın dosyaya yansıyan olumsuz davranışlarının neler olduğu da gösterilmeden "suçu işledikten sonra yargılama sürecindeki gözlemlenen tutum ve davranışları nedeniyle sanığın pişmanlık duyduğu ve tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkememizde kanaat oluşmadığı” gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi3-Hükümden önce 01/03/2008 gün ve 26803 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasa'nın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle, 5237 sayılı TCK'nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasa'nın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin belirtilmesine karar verilmesi ve hapisten çevrilen adli para cezası ile doğrudan hükmolunan adli para cezasının infaz rejimleri arasında bir fark kalmadığının gözetilmemesi,4-Sanığın işyerinde yapılan aramada ürünleri bulunmayan şikayetçi firmaların kararda katılan olarak gösterilmesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasa'nın 8/l.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.