Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20854 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22068 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 7 - 2013/99907MAHKEMESİ : Silopi 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 15/01/2013NUMARASI : 2012/318 (E) ve 2013/41 (K)Suç : 5607 sayılı Yasaya MuhalefetYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;1-Mahkeme kararında "sanığın kaçakçılık suçundan mahkememizin 2010/1197 Esas 2011/317 Karar ilamları ile kaçakçılık suçundan yargılamalarının yapılıp, kaçakçılık suçundan dolayı cezalandırıldığı, hükmün 30.06.2011 tarihinde kesinleştiği, bu Hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, sanığın dosyamızdaki suçu denetim süresi için de dosyamız da belirtilen suçu işlediği, sanığın işlediği suçun da kaçakçılık olduğu hususlarının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda ; sanığın kişilik özellikleri göz önüne alındığında suç işlemeyi para kazanma sebebi haline getirdiği, bu nedenlerle mahkememizde yeniden suç işlemeyeceği konusunda olumlu bir kanaat oluşmadığı dikkate alındığında; 5271 sayılı CMK’nun 231/5 maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanabilmesi için 231/6-a-b-c- de düzenlenen şartların birlikte varlığı gerektiğinden olayda CMK’nun 231/6-b maddesinde öngörülen şartın gerçekleşmediği anlaşıldığından sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına" şeklinde gerekçe gösterilmiş ise de, bu gerekçe değerlendirildiğinde önceki eylemi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararı bulunduğu, bu karar kasıtlı suçtan mahkumiyet anlamında olmadığı, hukuki anlamda sonuç doğurmaya elverişli olmadığı ve suç tarihi itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının yeniden değerlendirilmesine engel teşkil etmediği gözetilmeden, adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının varlığından bahisle kişisel kanaat belirtilmesi ve diğer objektif ve subjektif şartlar değerlendirilip gerekçelendirilmeden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,2-5237 sayılı TCK.nun 51. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; sanığın daha önce üç aydan fazla hapis cezası ile cezalandırılmamış olması koşulu ve (b) bendinde; suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işleyemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması hükmü getirilmiş olmakla, sanığın adli sicil kaydında mahkumiyete esas teşkil eden hükümlülüğünün bulunmadığı ancak, önceki eylemi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar bulunduğu, bu karar kasıtlı suçtan mahkumiyet anlamında olmadığı, hükmün açıklanmadığından ön hükmün askıda bulunduğu ve hukuki anlamda sonuç doğurmaya elverişli olmadığı ve suç tarihi itibariyle TCK nun 51. maddesi gereğince ertelemenin değerlendirilmesine engel teşkil etmediği gözetilmeden, adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının varlığından bahisle kişisel kanaat belirtilmesi ve ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,3-Sanığın mesleğinin şoförlük olmasının tek başına suçun işlenmesinde kolaylık sağlayan bir durum olmadığı gözetilmeden ve şoförlük mesleğinin atılı suçu işlemesinde sanığa ne şekilde kolaylık sağladığı da açıklanmadan 5607 sayılı Yasa'nın 4/4. maddesi uyarınca cezada artırım yapılması,4-Sanığın tutuklu kaldığı sürenin 5237 Sayılı TCK.nun 63.maddesi gereği aldığı cezadan mahsubuna karar verilmemesi,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin ve katılan Gümrük idaresinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.