Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20034 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22364 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 7 - 2013/368068MAHKEMESİ : Hakkari Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 18/12/2008NUMARASI : 2006/375 (E) ve 2008/408 (K)SUÇ : 4926 sayılı Yasa'ya aykırılıkYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;1-4926 sayılı Yasa'nın 34.maddesinin son fıkrasında öngörülen “bu maddenin uygulanmasında para cezasına esas alınacak değer, Gümrük İdaresince belirlenen değerdir.” düzenlemesindeki “Gümrük İdaresince” ibaresinin 30.12.2008 gün ve 27096 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 18.09.2008 gün ve 2006/47 Esas, 2008/144 Karar sayılı kararı ile Anayasaya aykırı görülerek iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, ödeme önerisinin gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle açılan kamu davasının yargılaması sonucunda kurulacak hüküm bakımından maddi gerçeğin belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu gözetilerek,Soruşturma evresinde, 4926 sayılı Yasa'nın 34.maddesi uyarınca, sanıklara yapılan ödeme önerisinin usulsüz olduğu gözetilmeden kamu davası açılmış olup, 4926 sayılı Kanun'un 5/3.maddesinde düzenlenen, "Bu Kanunun suç saydığı fiillerin iki veya daha fazla kişi tarafından teşekkül oluşturmaksızın toplu olarak işlenmesi durumunda ilgili maddelerdeki cezalar yarısı kadar artırılarak uygulanır." hükmü dikkate alınarak sanıklara suça konu eşyanın bilirkişi tarafından tespit edilen CİF değeri üzerinden hesaplanan gümrüklenmiş değerinin 4.5 katı üzerinden müteselsilen sorumlu olmak üzere ön ödeme önerisinde bulunulup sonucuna göre hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek eylem bireysel kaçakçılık olarak nitelendirilip, gümrüklenmiş değerin 3 misli üzerinden sanıklara ayrı ayrı ödeme tebliğ edilerek, ödeme yapmadıklarından bahisle yazılı şekilde karar verilmesi,2-4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu, kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK'nun 50.maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı Yasa'nın sanık lehine olabileceği gözetilerek;Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31/03/2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanun'unun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak vermeyecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,Yasaya aykırı, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.11.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.