Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19753 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 8251 - Esas Yıl 2006





2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 51/2-a maddesine aykırı davranmaktan dolayı Uşak Cumhuriyet Savcısı C. hakkında Salihli Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliği görevlilerince düzenlenen tespit tutanağının gönderildiği, ilgilinin görevli olduğu yere en yakın Ağır Ceza Cumhuriyet Başsavcılığı olan Alaşehir Cumhuriyet Başsavcılığınca, Cumhuriyet savcıları ve hakimlerin trafik suçlarına idari yaptırım uygulayacak merci ile ilgili olarak 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nda herhangi bir düzenleme bulunmadığı ve Kabahetler Kanunu uyarınca da Cumhuriyet Savcısının ancak kanunda açıkça hüküm bulunan hallerde idari yaptırım kararı verebileceği gerekçesiyle verilen, idari yaptırım kararı verilmesine yer olmadığına dair 08/11/2005 tarihli ve 2005/917 Bak.Muh.2005/71 kabahat, 2005/71 sayılı karara karşı Manisa Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünce yapılan itirazın kabulü ile adı geçen hakkında 2918 sayılı Kanun'un 51/2-a maddesine muhalefet eylemi nedeniyle düzenlenen tutanağın ceza tutanağı haline getirilerek ilgiliye tebliğine ve sonucuna göre işlem yapılmasına, kararın Alaşehir Cumhuriyet Başsavcılığınca yerine getirilmesine ilişkin Salihli Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığınca verilen 26/12/2005 tarihli ve 2005/754 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığının 24.04.2006 gün ve 017309 sayılı Kanun Yararına Bozma istemini içeren dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığının 31.05.2006 gün ve KYB.2006090050 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.Mezkür ihbarnamede;Dosya kapsamına göre, Kabahatler Kanunu'nun 22.maddesinde idari yaptırım kararı vermeye yetkili olan makamlar gösterilmiş olup, aynı Kanun'un 23.maddesi uyarınca Cumhuriyet Savcısının ancak kanunda açıkça hüküm bulunan hallerde bir kabahat dolayısıyla idari yaptırım kararı verebileceği, hakim ve Cumhuriyet savcılarının 2918 sayılı Kanun'a aykırılık teşkil eden eylemlerinin 2802 sayılı Kanun'un 93.maddesi kapsamında kişisel suç olduğu, bu nedenle ilgili zabıtanın yalnızca tespit tutanağı düzenleyebileceği, anılan Kanun'da idari yaptırımın hangi merci tarafından verileceğine dair bir düzenleme bulunmadığı, usul hükümlerinde kıyas mümkün ise de, idari yaptırım kararının doğrudan cezaya ilişkin bulunması sebebiyle bu yaptırımın yada yaptırımı uygulayacak merciin kıyas yolu ile belirlenemeyeceği gözetilmeksizin itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Mahkemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü:Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin 26.12.2005 gün ve 2005/754 D.iş sayılı kararının CMK’nın 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına 27.12.2006 günü oybirliğiyle karar verildi.