Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 4733 sayılı Yasaya MuhalefetHÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadereYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 1-21.12.2012 tarihinde karar verilen hükmü 1412 sayılı CMUK'un 310/3'te belirtilen 1 aylık yasal süresinden sonra 22.01.2012 tarihinde temyiz etmiş bulunan O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz talebinin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,2-Şikayetçi Gümrük İdaresi vekilinin temyizinin incelenmesinde; Suçun niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen gümrük idaresinin kamu davasına katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığından, gümrük idaresi vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,3-Sanığın temyizine yönelik incelemede; Dosyada bulunan kısa kararın verildiği 21.12.2012 günlü duruşma tutanağının 2. sayfasının sadece Hakim tarafından imzalandığı, 1. sayfada imza bulunmadığı, gerekçeli kararın katip tarafından imzalanmadığı ve UYAP sisteminden yapılan sorgulamada, kararın sistemde elektronik imzasız olarak kayıtlı bulunduğu anlaşılmakla; Hükmün esasını oluşturan kısa kararın yer aldığı 21/12/2012 tarihli duruşma tutanağının hakim ve katip tarafından, ayrıca gerekçeli karar nüshasının ise katip tarafından gerek fiziki, gerekse de elektronik olarak imzalanmaması suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 219/1 ve 230/7 maddelerine muhalefet edilmesi, Kabule göre; 1-Sanığın, dosyada mevcut kaçak eşyaya mahsus tespit varakası talimat evrakına eklenmeksizin ve miktar belirtilmeden, gümrüklenmiş değer vergilerinin ihtar edilmesinin istendiği talimat yoluyla alınan savunmasında, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını talep ettiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına engel hali bulunmayıp verilen hapis cezasının ertelenmesine ilişkin gerekçe de nazara alınarak davaya konu eşyanın cif değerine göre, Gümrük İdaresi'nce tespit edilen eşyanın ithalinde öngörülen "gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplamından" oluşan gümrük vergilerinin kamu zararı olduğunun, zarardan haberdar olmayan sanığa bildirilmesi ve sonucuna göre gerektiğinde 5271 sayılı CMK.nun 231/9 maddesi hükümleri gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Dava konusu ele geçen kaçak eşyanın tür ve miktarı ile nakil vasıtasının niteliği dikkate alındığında dava konusu eşyanın, nakil vasıtasının yüküne göre miktar ve hacim bakımından ağırlıklı bölümünü oluşturmadığı, ayrıca eşya ve nakil vasıtasının değerleri dikkate alındığında nakil vasıtasının müsaderesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle aracın zoralımının TCK'nun 54/3. maddesi uyarınca hakkaniyete aykırı olacağı dikkate alınarak, dava konusu nakil vasıtasının iadesi yerine, yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi, 3-Sanığa hükmedilen adli para cezasının taksitlendirilmesinde uygulanan yasa maddesinin TCK.nun 52/4 maddesi yerine aynı yasanın 52/2 maddesi olarak gösterilmesi ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde taksit aralığının gösterilmemesi, 4-TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmamasına, altsoyu dışında kalanlarla ilgil hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, kararın 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın cezada kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 24/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.