Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 5607 sayılı Kanuna MuhalefetHÜKÜM : Hükümlülük,müsadereYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;1- Suça konu sigaraların sanığın yolcu olduğun otobüsün bagajında bulunan valizinde elegeçirilmesi üzerine sanık hakkında kamu davası açılıp, yapılan yargılama sonucunda da sanığın 4926 sayılı yasaya muhalefetten mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmış ise de; sanık ve kaçak eşya konusunda mahkemece verilmiş usulüne uygun verilmiş bir arama kararı olmadığı gibi geçikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından da verilmiş bir yazılı arama izni yada Cumhuriyet Savcısına ulaşılamaması nedeniyle kolluk amirince verilmiş yazılı arama emri de bulunmaması karşısında hukuka aykırı arama sonucu ele geçen eşyanın yasak delil niteliğinde olduğu, bu eşyanın kaçak olmasının durumu değiştirmeyeceği, sanığın sigaraları ticari amaçla aldığına dair herhangi bir ikrarı da bulunmadığı nazara alındığında. Anayasanın 38/2, 5271 sayılı CMK'nun 206/2-a, 217/2, 230/1 madde ve fıkralarına göre hukuka aykırı surette elde edilen delillere dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;2- 4926 sayılı yasanın 34. maddesi uyarınca ön ödeme müessesinde 30 günlük sürenin belirlendiği, sanığa ön ödeme önerisinin 15.02.2006 tarihinde tebliğ edildiği ve 27.06.2006 tarihinde iddianame düzenlenerek, 30 günlük yasal ön ödeme süresinin beklenilmeden kamu davasının açıldığı anlaşılmakla; 4926 sayılı yasanın 34.maddesinin son fıkrasında öngörülen "bu maddenin uygulanmasında para cezasına esas alınacak değer, gümrük idaresince belirlenen değerdir" düzenlemesindeki "gümrük idaresince” ibaresinin hükümden sonra 30.12.2008 gün ve 27096 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 18.09.2008 gün ve 2006/47 Esas, 2008/144 karar sayılı kararı ile Anayasaya aykırı görülerek iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle kurulacak hüküm bakımından maddi gerçeğin belirlenmesinde zorunluluk bulunduğundan, dava konusu eşyanın bilirkişinin belirlediği CİF değerine göre gümrük idaresine hesaplattırılan gümrüklenmiş değer üzerinden yeniden ödeme önerisi tebliğ edilerek sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekmesi,3- Sanığın savunmasında hakkında hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını talep etmesi ve sanığın hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına engel halinin bulunmaması hususları nazara alınarak, davaya konu eşyanın bilirkişiye hesaplattırılan cif değerine göre, gümrük idaresince tespit edilecek eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplamının kamu zararı olduğunun sanığa bildirilmesi ve sonucuna göre gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanununun 231/9.madde fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA 23.06.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.