Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17170 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23444 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 5607 sayılı kanuna muhalefetYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;1-Sanığın dava konusu eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmadan yurda getirdiği gerekçesiyle kamu davası açılmış olup, tüm dosya içeriğine göre sanığın belirlenen gümrük kapısından yolcu olarak yurda giriş yaptığı, ele geçen ve yolcu beraberi statüsünde getirilen eşyanın ticari mahiyette bulunmadığı, ithalinin yasak olmadığı ve suç ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5607 sayılı Yasa'nın 6. maddesi gereğince gümrük idarelerince gümrük vergisinin alınmasını gerektirir yaptırıma tabi bulunduğu gözetilerek sanığın beraati yerine mahkumiyetine; dava konusu eşya yönünden ise, 11.04.2013 tarih ve 28615 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa'nın 12. maddesi ile değişik 4458 sayılı Yasa'nın 235. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere gümrük idaresine gönderilmesi yerine müsaderesine karar verilmesi,2-Gerekçeli kararın başlık kısmında, suç tarihinin 15.01.2011 yerine 14.01.2011 olarak yazılması,Kabul ve uygulamaya göre de;3-İstianabe olunan mahkemede alınan savunması sırasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasını talep eden ve sabıkası bulunmayan sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının koşulları arasında sayılan ve 5271 sayılı CMK'nun 231/6-b maddesinde düzenlenen sübjektif şarta ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmaksızın, olaydan kaynaklanan zararın giderilmediği gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmakla;Sanığa, dava konusu eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükümlülükler toplamının kamu zararı olduğu bildirilerek, makul süre verilmek suretiyle ödeme için imkan tanınması ve sonucuna göre, gerektiğinde CMK'nun 231/9. maddesi de gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı ve yetersiz gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,4-Atılı suçun niteliğine göre, suçtan zarar görmediği halde davaya katılmasına karar verilen TAPDK lehine vekalet ücreti hükmedilmesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.