MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 5607 sayılı Yasa'ya aykırılıkHÜKÜM : Hükümlülük ve müsadereYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;Gümrük İdaresi adına hazine vekilinin temyiz talebine ilişkin yapılan incelemede;Sanığın eyleminin suç tarihi itibariyle 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa'nın 8/4. fıkrası kapsamında kaldığı cihetle, suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen Gümrük İdaresi'nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisinin bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, Gümrük İdaresi adına hazine vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,O yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebine yönelik yapılan incelemede ise;1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibariyle sanığın eyleminin 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa'nın 8/4. fıkrası kapsamında kaldığı düşünülmeden 5607 sayılı Yasa'ya muhalefetten yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Suçtan zarar görmeyen ve davaya katılma hakkı olmayan Gümrük İdaresi lehine vekalet ücretine hükmedilmesi;3-Sanık hakkında denetim süresi belirlenirken 5237 sayılı TCK'nın 51. maddesi gereği anılan sürenin 3 yıla kadar belirlenebileceği gözetilmeden yazılı şekilde 5 yıl denetim süresi belirlenmesi;Yasaya aykırı, O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç cezada kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 20.10.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.