MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 4926 Sayılı kanuna muhalefetHÜKÜM : Hükümlülüğe ve müsadereyeYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;Mahkemenin 08.12.2009 tarih ve 2009/476 Esas,2009/565 Karar sayılı gıyabi kararının sanık ...'un adresten ayrılması nedeniyle tebliğ edilememesi üzerine 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre 26.01.2010 tarihinde tebliğ edildiği ancak Emniyet Müdürlüğü'nün 16.10.2012 tarih ve 13192(62397)sayılı cevabi yazısından;sanığın 21.06.2009 tarihinde Kapıkule Kara Hudut Kapısından yurt dışına çıkış 28.06.2011 tarihinde ise aynı kapıdan yurda giriş yaptığı, tebligatın yapıldığı 26.01.2010 tarihinde yurtdışında bulunması nedeniyle anılan tebligatın usulsüz olup kararın kesinleşmediği ve sanığın öğrenme üzerine temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;Suç tarihi olan 19.02.2004 günü itibariyle temyiz inceleme gününde suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 7 65 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2.maddelerinde öngörülen zamanaşımı tamamlanmış bulunduğundan hükmün 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, anılan maddeler gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ORTADAN KALDIRILMASINA, dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 13/1.madde fıkrası yollamasıyla 5237 sayılı TCK'nun 54/4 maddesi gereğince müsaderesine, 15 . 07 . 2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.