Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14616 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10155 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 7 - 2011/179506MAHKEMESİ : Van 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 04/07/2007NUMARASI : 2007/157 (E) ve 2007/261 (K)SUÇ : 4926 sayılı kanuna muhalefetYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;Sanığa gerekçeli kararın tebliğine ilişkin yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığından, sanığın temyiz talebini de içeren eski hale getirme isteminin yerinde olduğu ve öğrenmekle hükmün süresi içerisinde temyiz edildiği kabul edilerek yapılan incelemede;1-Sanığın savunması alınmadan ya da 5271 sayılı CMK'nun 195.maddesi uyarınca usulüne uygun meşruhatlı davetiye tebliğ edilmeden yokluğunda duruşma yapılarak davanın sonuçlandırılması ile 5271 sayılı CMK'nun 191.maddesine aykırı davranılması,2- 4926 Sayılı Yasanın 34.maddesi uyarınca tarafsız bilirkişinin belirlediği cif değere istinaden gümrük müdürlüğünce hesaplanan ve sanığın lehine olan gümrüklenmiş değerin 3 katı üzerinden düzenlenen önödeme önerisinin, sanığın soruşturma aşamasında bildirdiği adrese Tebligat Kanununun 35.maddesi uyarınca tebliğ edilmiş ise de; tebligat tarihinde yürürlükte bulunan Tebligat Kanununun 35.maddesi uyarınca yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için, evvelce aynı adreste sanığa usulünce bir tebliğ yapılması gerekmektedir. Bu nedenle daha önce usulüne uygun tebligat yapılmamış olması nedeniyle Tebligat Kanununun 35.maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulsüz olduğu dikkate alınıp yeniden usulüne uygun önödeme önerisinin tebliğ edilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, usulsüz tebligata dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi,3-4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunununda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK.nun 50.maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı Yasanın sanık lehine olabileceği gözetilerek;Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.