Kaçakçılık suçundan sanık Abdullah hakkında yapılan duruşma sonunda: Müsadereye dair (Silifke Asliye Ceza Mahkemesi)'nden verilen 16.10.2003 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafii tarafından süresinde istenilerek dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığının onama isteyen 15.07.2004 tarihli tebliğnamesiyle Daireye verilmekle dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.Sanıkta zaptedilen eşyalar yönüyle mahallinde her zaman bir karar alınması mümkün görülmüştür.4926 sayılı Yasa'nın 31/son maddesinde ölüm, af, 34. maddeye göre ödeme veya zamanaşımı sebebiyle ceza soruşturma veya kovuşturmasının devamına olanak kalmayan hallerde, suç konusu olduğu belirlenen eşyanın zoralımına, suç konusu olmayan eşyanın iadesine karar verilebileceği öngörülmüş olup, nakil aracının bizatihi kaçak olmadığı ve ödeme nedeniyle takipsizlik kararı verilmesi halinde nakil aracının müsaderesine olanak verecek bir yasal düzenlemenin de 4926 sayılı Yasa'da yer almadığı gözetilmeden, aracın iadesi yerine yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak (BOZULMASINA), 07.03.2007 günü oybirliğiyle karar verildi.