MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 4926 sayılı Yasa'ya aykırılıkYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;1- Sanığın temyizine göre yapılan incelemede;08.05.2012 tarihinde tebliğ edilen hükmü yasal süresinden sonra 04.06.2012 tarihinde temyiz etmiş bulunan sanığın temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 310 ve 317.maddeleri gereğince REDDİNE,2- Sanık müdafıinin temyizine göre yapılan yapılan incelemede;a-) Soruşturma evresinde, 4926 sayılı yasanın 34. maddesi uyarınca sanığa 03.04.2006 tarihinde tebliğ edilen ödeme önerisi üzerine anılan maddedeki 30 günlük süre beklenmeden dava açılmış olduğu ve mahkemece sanığa ödeme önerisinde bulunulmadığı görülmekle; 4926 sayılı yasanın 34.maddesinin son fıkrasında öngörülen "bu maddenin uygulanmasında para cezasına esas alınacak değer, gümrük idaresince belirlenen değerdir" düzenlemesindeki "gümrük idaresince" ibaresinin hükümden önce 30.12.2008 gün ve 27096 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 18.09.2008 gün ve 2006/47 Esas, 2008/144 karar sayılı kararı ile Anayasaya aykırı görülerek iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, kurulacak hüküm bakımından maddi gerçeğin belirlenmesinde zorunluluk bulunduğundan, dava konusu eşyanın uzman bilirkişi tarafından tespit ettirilecek CİF değeri üzerinden gümrük idaresince belirlenecek gümrüklenmiş değere göre sanığa ödeme önerisi tebliğ edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken ödeme teklifinin yerine getirilmediğinden bahisle yazılı şekilde karar verilmesi,b-) 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu, kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK'nun 50.maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı yasanın sanık lehine olabileceği gözetilerek;Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31/03/2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak vermeyecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,c-) Sanığın nakil vasıtası aracı gezmek için malen sorumludan aldığını ifade etmesi karşısında iyi niyetle hareket etmediği konusunda aleyhe delil bulunmayan malen sorumluya ait aracın iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.04.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.