MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Memur olmayan kimsenin resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, suç işlemek için teşekkül oluşturmak.HÜKÜM : Suç işlemek için teşekkül oluşturmak suçundan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına, sanıklar ... ve ...'ın resmi evrakta sahtecilik suçundan beraatlerine, diğer sanıkların hükümlülüklerine,Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; ... Bankası ... Şubesinde hesabı bulunan müdahil ... adına, sahte düzenlendiği belirlenen, 15.07.2001 tarihli senet kullanılıp, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararına dayanılarak, ... İcra Müdürlüğünün, 14.12.2001 günlü yazısına istinaden, anılan bankanın müdür yardımcısı olan sanık ... tarafından, mudi ...'ın banka şubesindeki hesaplarının, 19.12.2001 günü bloke edildiği ve banka çalışanlarının, hesabın bloke olmasında kullanılan senetteki imza ile, mudi ...'ın banka şubesindeki imzalarının farklı olması nedeniyle, bloke işlemine dayanak olan belgelerin şaibeli olduğu sonucuna ulaşarak, konuyu, teftiş kuruluna bildirip, banka müfettişinin senedin sahte olduğunu tespitiyle, mudi ...'ın mahkemeye başvurusu sağlanıp, 15.04.2002 tarihinde, .... Asliye Hukuk Mahkemesince ihtiyati tedbir kararının iptali ile adı geçen mudinin banka hesaplarındaki bloke işlemini de kaldırılması neticesinde, bu olaylar nedeniyle, müdahiller ...ile mudi ... vekillerinin suç örgütü oluşturmak, nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçları yönüyle şikayetçi olmaları üzerine, sanıklar hakkında, belirtilen bu suçlardan kamu davası açılmış olup, her ne kadar, ... 3.Ağır Ceza Mahkemesi kararında " ... Bankası ... Şubesi Müdür yardımcısı olan sanık ... ile ...'ın diğer sanıklarla işbirliği yaparak, sahte senet düzenleyip müştekinin imzasını taklit ederek, ... İcra Müdürlüğü'nde sahte senedi icraya koydukları, söz konusu senette borçlu olarak gösterilen müşteki ...'ın adresini de bilerek yanlış gösterip, bu adreste tebligatı yaptırdıkları; gerçekte ise, müştekinin bu durumdan haberinin olmadığı; sonuçta icra takibinin kesinleştirildiği ve bankadaki paranın icra yolu ile takip dosyasına yatırıldığı; Olayın yukarıda anlatılan biçimde gerçekleşmesi durumunun; iddia edildiği gibi sahte senetle bankayı ve icra dairesini vasıta kılarak dolandırıcılıktan ibaret olmadığı ve daha ağır cezayı düzenleyen 4389 sayılı yasanın 22/3 maddesinde belirtilen zimmet suçunu oluşturduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiş ise de, mudinin parasının banka şubesinden alınmadığı, eylemin, bankaya karşı gerçekleştirilmeyip, tamamen müdahil ...'...karşı işlendiği ve olayda bankalar kanununa muhalefet suçunun unsurlarının oluşmayıp, sanıkların eylemlerinin suç örgütü oluşturmak nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını oluşturacağı kabul edilerek yapılan incelemede;1-) ...vekilinin, sanıklar hakkında Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak suçundan kurulan hükme yönelik temyizine ilişkin yapılan incelemede;Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak fiili nedeniyle sanıklar hakkında açılmış bulunan kamu davasından dolayı suçtan doğrudan zarar görmeyen müdahil bankanın yasaya aykırı olarak müdahilliğine karar verilmiş bulunması temyiz hakkı vermeyeceği cihetle, müşteki banka vekilinin bu suça yönelik temyiz taleplerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nm 317. maddesi uyarınca REDDİNE,2-) Müdahil banka vekilinin, sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyizine ilişkin yapılan incelemede;Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre müdahil vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sanıklar hakkında banka aracı kılınmak suretiyle dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün istem gibi ONANMASINA,3-) Müdahil banka vekili ile sanıklar ..., ... ve ... müdafilerinin, sanıklar hakkında sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyizlerine gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri karşısında; sanıklara yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve sanıklar lehine olan 5237 sayılı TCK'nun 204/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle, tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 19.12.2001 gününden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve müdahil banka vekili ile sanıklar ..., ... ve ... müdafiilerinin, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında sahtecilik suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e ve 67/4.maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 30.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.