Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1340 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11767 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : K.Y.B.- 2013/218133Kaçakçılık suçundan sanık S.. S..’nün, 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun'un 25/2 ve 33/son, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 5. maddeleri uyarınca 33.855.808,00 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair BAŞKALE Asliye Ceza Mahkemesinin 07/02/2002 tarihli ve 2002/1358-250 sayılı kararının infazını müteakip, hükümlünün yaptığı arşiv kaydının silinmesi talebinin kabulüne ilişkin aynı Mahkemenin 21/12/2009 tarihli ve 2009/106-108 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 11.06.2013 gün ve 36677 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.06.2013 gün ve KYB. 2013-218133 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu. Mezkür ihbarnamede;5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun geçici 2. maddesinin suç tarihi itibariyle bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki kayıtların silinmesine ilişkin koşulları düzenlediği, mülga 3682 sayılı Adli Sicil Kanununa göre süre yönünden silinme koşulu oluşan ve silinmesi mümkün olan suçlara ilişkin adli sicil kayıtlarının Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce oluşturulan komisyonca adlî sicil kaydından çıkarılacağı, madde metinlerinde “affa uğramış olsalar bile” ibaresi bulunan başta Anayasanın 76. maddesi ile özel Kanunlarda (2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanunu'nun 11. maddesi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesi, 6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkındaki Kanun'un 7. maddesi, 3298 sayılı Uyuşturucu maddelerle ilgili Kanunun 2. maddesi vb. gibi) sayılan suç ve cezaların 5352 sayılı Kanunun 10. maddesine istinaden istenildiğinde verilmek üzere arşiv kaydına alındığı, anılan Kanunun 12. maddesinde sayılan şartlar dışında kayıtların silinmesine imkan bulunmadığı, bu itibarla sanığın kaydına konu mahkûmiyetinin Anayasanın 76. maddesinde sayılan suçlardan olması nedeniyle arşiv kaydından çıkarılmasının mümkün olmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Başkale Asliye Ceza Mahkemesinin 21.12.2009 tarihli ve 2009/106-108 değişik iş sayılı kararının CMK.nın 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.